Davutoğlu’nun halleri! Selim Yalçın yazdı
Ahmet Davutoğlu; bir zamanların Dışişleri Bakanı, bir dönem Başbakan bile oldu.
Son günlerde bol keseden atıp duruyor. Laf ebeliği ile oy alabileceğini sanıyor. “Bir konuşursam yer yerinden oynar” diye sallayıp duruyor. Vatandaş da “konuşmazsan namertsin” diye yanıt veriyor ama o konuşmak yerine sallamayı tercih ediyor. Çünkü konuşacak bir şeyi yok.
ABD’de Biden’in seçimi kazanması ile birlikte sesi daha da çıkmaya başladı. Türkiye Atlantik sisteminden koptukça, bölgede Amerika kaybedince daha da hırçınlaşıyor ve o hırçınlıkla Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek’i ağzından düşürmüyor. Varsa yoksa her konuşmasında Doğu Perinçek’e sallayıp duruyor. Belli ki çok korkuyor.
Davutoğlu’na iki görev verilmiş; birinci görevi AK Parti’nin oylarını bölmek, ikincisi ise yalnızlaştırmak. Hem içeride hem de dışarıda.
Davutoğlu sürekli konuşuyor ama boş konuşuyor belli ki bazı korkuları var.
Ne de olsa; sütten çıkmış ak kaşık değil kendileri.
Ayn El Arap (Kobani) olaylarında Peşmerge’nin Türkiye üzerinden geçişine izin verilmesi bile başlı başına bir anayasal suç.
İzlediği yanlış politikalar ile HDP/PKK’nın şımartılmasını unutmadık.
Irak’ta merkezi hükümet yerine Barzanilere yanaşarak Irak’ta Türk iş insanlarının iş kaybına neden olduğu gibi ülkemiz de milyonlarca dolar kayba uğramıştır.
Kaddafi’ye yapılan ihanetin mimarlarındandır. Suriye meselesindeki çıkmazın da ustasıdır!
Bir de Emevi camiinde namaz kılma sevdası, sınırlarımızın terör örgütü mensuplarına açılmasına göz yummuştur.
Rus uçağını düşürülmesinin ardından Rusya ile yaşanan gerilimin nedenidir kendileri.
Davutoğlu’nun hallerinden bir kaçıdır bunlar…
FETÖ’cülerin bakanlıklara dolduruluşu;
Örtülü ödenek sırları, ABD ile olan özel ilişkiler. Hillary Clinton il şak çak yapması;
PYD lideri Salih Müslüm’ün ağırlanması;
Bazı özel vakıflara tanınan ayrıcalıklar gibi daha çok şey sayabiliriz.
Davutoğlu’nun hallerini….
Son olarak da televizyonlar da söylediği ise, oldukça ilginç olup aslında görev tanımını da beyan etmiştir.
“Erdoğan, Perinçek rotasına girmeseydi; Ben oturup kitap yazardım.” sözleri ileride daha çok konuşulacaktır.