Kurbağa gibisin be kardeşim! / Selim Yalçın yazdı
Kurbağa gibisin be!.
Kardeşim hem de nasıl… Üstelik kuyunun dibinde yaşayan bir kurbağa gibisin.
Kuyunun dibinde kurbağa olanlar….
Sanır ki gökyüzü kuyu ağzı kadar’ dır….
Gökyüzünü kuyu ağzı kadar zannedenler dünya’yı da kuyu ağzı kadar mış gibi görüyorlar…
Düşünceleri de o kuyu’nun ağzı kadar’dır….
Sadece o debelendikleri kuyu’nun ağzında ne görürlerse tüm dünyaları da o gördükleridir.
O gördüklerini gerçek zannederler…Hem kendilerini hem de insanları ve kandırmaya ve yalana devam ederler..
O düştükleri kuyudan bazen halkçılığı-devrimciliği sulandırıp sos(LU)yal demokrasi diye görürler..
O düştükleri kuyudan ; Gerici-Amerikancı birini bulup Cumhurbaşkanı adayı olarak destekler hatta buna karşı çıkanları AKP’nin ekmeğine yağ sürmekle suçlarlar aymazca.
Oysa ki destekledikleri aday birilerinin saraya çıkmasında kırmızı halı olmuşdur.
Ama ne gam bizim kurbağalarda…
O düştükleri kuyudan ; Altıok ilkeleri yerine ideolojik aymazlığı gerçekmiş gibi ,doğruymuş gibi gösterirler…
O düştükleri kuyudan ; CHP ‘nin nasıl ele geçirildiğini….Atatürk’e ‘’kefere’’ diyen birinin kadın kotasından genel başkan yardımcısı yapıldığını göremezler..
O düştükleri kuyudan ;Wikileaks belgelerinde TR 705 kod’lu birinin , Habur rezaletinde bölücülerin avukatlığını yapan ,Dersim olaylarından dolay CHP adına özür dileme aymazlığını gösteren , Clintonların özel dostu birinin CHP’de söz sahibi olmasını göremezler…
O düştükleri kuyudan ; İstanbul 2. Bölge 1.sıradan aday gösterilen ‘’Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘’Ermeni soykırımı ‘’ yapmakla suçlayan Selina Doğan’ı aday gösterenleri göremezler..
O düştükleri kuyudan ; Türkiye’nin gerçeklerini göremezler.
Göremedikleri gibi bunu kabul etmezler….Etmedikleri gibi de her şeyi bildiklerini zannederler…Buna kendileri de inanırlar.
Kendilerini kandırdıkları yetmezmiş gibi halkı’da kandırmaya devam ediyorlar…
O düştükleri kuyudan ; Kılıçdaroğlu’nun Ankara’da bir otel odasında ABD Büyükelçisi ile üç saate yakın başbaşa ne görüştüğünü hiç ama hiç düşünmezler.
Kuyunun dibinde göremezler..
Gökyüzünün sonsuz oldugunu görebilmeleri ve gerçekleri algılıyabilmeleri için önce o kuyunun dibinden çıkmaları zorunludur.
Yani kafalarında ki zihinsel blokları kırmaları lazım, yani beyinlerini özgürleştirmeleri gerek…