Dolar 41,8035
Euro 48,5065
Altın 5.474,01
BİST 10.653,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 25°C
Açık
Adana
25°C
Açık
Sal 26°C
Çar 27°C
Per 28°C
Cum 29°C

Grip ve aşı hakkında safsata ve gerçekler / Ramazan İnci

Grip ve aşı hakkında safsata ve gerçekler / Ramazan İnci
13 Ekim 2025 10:58 | Son Güncellenme: 13 Ekim 2025 10:59
A+
A-

Sonbahar, solunum yolu hastalıklarının arttığı mevsim. Çocuklar okula başladı. Her yer kalabalık: kahveler, AVM’ler, otobüsler, metrolar… Bu günlerde en çok konuşulan grip, nezle ve hatta kovid. O kadar söylenti ve efsane dolaşıyor ki konuştuğum insanlar arasında örnekler vereyim:
“Valla, aşı bana grip bulaştırıyor!” diyen insanlar var. Böyle kişilere ne demeli? Grip aşıları canlı aşı değil ki. Bu aşı ölü bir aşıdır, grip bulaştıramaz. Grip aşısından grip olmak imkânsızdır.
Başka birileri de: “Hiç grip olmadım, bu yüzden niye aşı olayım ki!” diyor. Buna bir kinaye ile cevap verelim: Hiç kafa kafaya çarpışma yaşamadım ama emniyet kemerimi takıyorum. Niye ama? Tedbiri elden bırakmam diyorsun. Aşı da böyle.
Özellikle gençler, hatta 50 yaşına kadar olanlar arasında dolaşan bir söylenti de şudur: “Sadece yaşlılar grip olur.” Ama öyle değil. Grip herkesi enfekte edebilir ve gripten ölme olasılığı en yüksek olan gruplar çok gençler, hamileler ve yaşlılardır. Gripten ölme riski en yüksek olanlar, genellikle yaş veya altta yatan hastalıklar nedeniyle aşıya yanıt verme yeteneği en düşük olanlardır. Aşı yaptırarak yaşlı, hasta büyükannenizin veya yeni doğmuş kızınızın gribe yakalanmasını önleyebilirsiniz. Böylece grip olmaz ve ona bulaştırmazsınız.
Bu arada grip oldukça bulaşıcıdır. “Grip için bitki karışımları her derde deva!” diyenler var. Al bir karışım, şöyle böyle demle, bardak bardak iç, bir şeyin kalmaz… Bir de bizde “kocakarı ilaçları” tabir edilen kulaktan dolma, dilden dile dolaşan tedavi önerileri var. Ekinezya, C vitamini, avuç avuç vitaminle “direncimi artırıp gribi önleyebilirim veya tedavi edebilirim” diyenler de oluyor. Oysa bu tavsiyelerin ve grip için bitkisel karışımların hiçbirinin gribe karşı etkisi yok. Hiçbiri gribi önlemez veya tedavi etmez. Ayrıca bağışıklık sisteminizi de “güçlendiremezsiniz”. Aksini iddia eden herkes, paranızı ister; sağlığınızı iyileştirmek değil.

GRİP ÖNEMSİZ BİR HASTALIK MI?

“Gripten kim korkar?” Yine tanıdığım insanlar arasında “Grip o kadar da kötü bir hastalık değil” inancı var. Oysa grip sadece hafif belirti ve bulgularla seyretmez; mesela zatürreye neden olabilir ve ölümcül olabilir. Grip virüsü, dolaşımdaki türe ve yıla bağlı olarak pek çok kişinin hastaneye yatmasına neden olur ve bazılarını da öldürür. Genel manada grip, kötü bir akciğer hastalığıdır.
Bazı tanıdıklar da kendi kendine “Grip riskim yok” diyebiliyor. Nefes alıyorsanız, grip riskiniz her zaman var.
Daha neler? “Aşı hastalıktan daha kötü” diye düşünenler var. Gribe yakalandığınızda iki hafta süren yüksek ateş, şiddetli kas ağrıları ve inatçı öksürüğü düşünmek bile istemezsiniz. Oysa aşı yapıldığında sadece kolda bir günlük ağrıya katlanmak mı? Hangisinin daha yüksek bir bedel olduğunu düşünüyorsunuz?
“Bir de geçen yıl aşı yaptırdım. Her yıl her yıl, ne bu?” diyenlere de rastlıyorum. Geçen yıl aşı oldum, bu yıl ihtiyacım yok, diyorlar. Şunu unutmamalı: Her yıl yeni grip türleri dünya çapında dolaşıyor. Geçen yılki aşı en iyi ihtimalle yalnızca kısmi koruma sağlıyor. Her yıl yeni bir aşıya ihtiyacınız var.
Bazı kişiler de “Aşı çok pahalı” diyorlar. Cimri herif demeyeceğim. Sadece şunu düşünün: Aşının maliyeti bir cenazeden, grip ilaçlarına harcanan paradan ve hatta hastanede yatmaktan daha ucuz değil mi?

‘AŞI OLSAM DA GRİP OLUYORUM’

“Ah sorma kardeş, aşı oldum ve yine de grip oldum!” diyenlerle karşılaşıyorum. Aşı mükemmel değil ve doğrudur, gerçekten grip olmuş olabilirsin. Muhtemelen insanların her yıl kaptığı birçok solunum yolu virüsünden birine grip dedin. Unutmayın, dolaşımda yüzlerce potansiyel solunum yolu enfeksiyonu nedeni var. Aşı sadece sizi ve sevdiklerinizi öldürme olasılığı en yüksek olan gribi kapsıyor.
Arkadaşlarım arasında bile “Grip aşısına inanmıyorum” diyenler var. Böylelerine batıl inançlı, modern öncesi demek işin kolay yanı. Bunda inanılacak ne var ki? İnanmak, veri olmadığında yapılan şeydir. Muhtemelen yerçekimine veya mikrop teorisine de inanmamak gibi bir şey olabilir mi bugün? Sanırım herkesin bir şeye inanması gerekiyor ama aşılar milyonlarca insanı ölümden korumuştur.
Hastalık bulaştığını düşünenlerin bazıları da inanılmaz bir şekilde “Grip belirtileri yok ki, boşu boşuna evde mi kalayım!” diyebiliyor. Koşa koşa işe gidiyorlar. Grip vakalarının yaklaşık beşte birinde klinik belirtiler belli belirsizdir; yani tıp diliyle subkliniktir. Bu halinizle gribi başkalarına bulaştırdığınızı ve hassas bünyeli kişileri hastalandırdığınızı asla fark edemezsiniz. Ve gribi bulaştırarak o hastayı öldüren kişinin siz olduğunuzu da asla fark edemezsiniz.

GRİP AŞISI GÜVENLİ Mİ?

“Grip aşısı güvenli değildir ve güvenliği değerlendirilmemiştir” diyenlerle de karşılaşıyorum. Son yıllardaki aşı çalışması gelişmelerinden sonra hiç olmazsa bilgisayara açıp bir bakın. Grip aşısının güvenliği hakkında binlerce referans var ve aşı yalnızca kısa süreli, hafif reaksiyonlara neden oluyor. Tüm sağlık hizmetleri, bir müdahalenin risklerini faydalarıyla karşılaştırmayı gerektirir. Grip aşısı için tüm veriler, ihmal edilebilir riske rağmen büyük bir fayda olduğunu gösteriyor. Ve bir sağlık çalışanı olarak, hastalarımızın güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için ahlaki bir sorumluluğumuz olduğunu söyleyebilirim.
Komplolardan komplo beğen! Bazı şüpheciler, “Gizli güçler aşıya izleme nanobotları ve çipleri koyuyor” düşüncesinde. Hatta işi öyle ileri götürenler var ki: “Aşı işe yaramıyor çünkü insanları hasta tutmak, hastane yataklarını doldurmak, büyük ilaç şirketlerinin ceplerini doldurmak, nüfus artışını kontrol altına almak ve Yeni Dünya Düzeni’ni başlatmak amacıyla…” gibi komplo teorileri ileri sürenler çıkıyor.
O kadar çok ki yanlış inanışlar… Benim bu konuda tavsiyem: Her ne olursa olsun aşını yaptır.

AŞI HAYATTIR

Aşı hayattır çünkü kurtarabileceğin hayat belki de kendi hayatındır. Ya da yaptırmazsan kendi bileceğin iştir. Böyle durumlarda “Zorla güzellik olmaz!” derler bilirsiniz.
Burada yazılanların amacı yalnızca bilgi vermektir, kesinlikle tıbbi tavsiye değildir. Tek söyleyebileceğim, epey zamandan beri her yıl grip aşısı yaptırdığımdır. Bu kararım, hem sağlık personeli olarak yüksek risk grubunda olduğum hem de kendimden ziyade başkaları üzerindeki faydasına dayanmaktadır.
Başka birinin aşı yaptırıp yaptırmaması kendisine bağlıdır. Umarım aile hekimine danışarak ve bu yıl ilgili kurumların önerilerini dikkate alarak aşı konusunda karar verebilirler. Çünkü genel açıdan bakıldığında tüm aşılar bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlarken, grip aşısı yıllık güncellemeleri, değişken etkinliği ve özel halk sağlığı stratejileriyle benzersizdir. Kaynak: Aydınlık

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.