Dolar 32,5658
Euro 34,9978
Altın 2.447,97
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 32°C
Az Bulutlu
Adana
32°C
Az Bulutlu
Cts 32°C
Paz 29°C
Pts 28°C
Sal 27°C

Gerçek bir Adanalı aydın; Demirtaş Ceyhun / Niyazi Koç yazdı

29 Temmuz 2022 11:17
A+
A-

O bir Adanalı gerçek bir Çukurova sevdalısı. 1934 yılında Adana ‘da doğan mimar, edebiyatçı, yurtsever bir aydın Demirtaş Ceyhun 29 Temmuz 2009 da aramızdan ayrıldı.

Yağmur Sıcağı, Cadı Fırtınası gibi romanları ile Çukurova’da tarımda makinalaşmayı,  toprak ağalığı düzenini, toprakların parçalanmasını, feodal yapı ile kapitalizm arasındaki çelişkileri ve gelişmeleri anlatmaktadır.

Bu ortamdaki insan ilişkilerini toplumsal çelişmeleri, çelişkileri akıcı bir dille anlatmakta olan Demirtaş Ceyhun öykülerinde sıradan insanların burukluklarını, düş kırıklıklarını anlatırken de hep yaşama sevincini, toplumsal uyanışı hızlandırmayı hedeflemiştir.

Özellikle 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerini anlatan öykülerinde hüzünle acıyı, korku ile öfkeyi, sevinç ile umudu, direnmeyi, mücadele etmeyi birlikte yaşayan insanları etkili bir şekilde anlatmıştır.

 O edebiyat ve kültür yaşamımızın onur veren, güç veren, mücadele azmi aşılayan Namık Kemal, Tevfik Fikret, Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Aziz Nesinler’in günümüzdeki en önde gelen, düzene ve sisteme teslim olmayan, başı dik, onurlu bir halk aydını, dava adamı idi.

Günümüzde yurtseverlik damarı olmayanların gerçek bir aydın olamayacağını düşünüyordu ve anlatıyordu yazılarında.

O Türkiye’nin aydın birikiminin temsilcisi, sözcüsü gibiydi. Düşünce üreten, aydın akıllarına sorular soran, aydının nasıl yaşaması gerektiğini yaşamıyla gösteren, küreselleşmenin önerdiği, post –modern işbirlikçi sahte aydın olmayı reddederek devrimci – yurtsever aydın olmayı,  halkını seven bir aydın olmayı seçen gerçek bir edebiyatçıydı.

O karamsarlığın, korkunun, teslimiyetin, bir karasaban gibi çöktüğü ortamlarda bile yaşam sevincinden, mücadele inancından asla bir şey kaybetmezdi. O yurtseverlere yapılan tertiplere karşı mücadele bayrağını yükseltti.

Tertiplere karşı tüm aydınları, sanatçıları birlikte mücadeleye çağırdı ve önderlik yaptı.

Onu tanıyanların ona yakıştırmayacağı bir sözcüktür ölüm. Umudu ve vatan sevgisi onu ölümün yanına bile yaklaştırmamalıydı.

Aydınlık’taki son yazılarında aydınlara adeta vasiyet eder gibi yazılar yazıyor uyarılarını yapıyordu.

‘ Aydınlarımızın, emperyalizmin ülkemizde iki yüzyıldan beri çevirdiği dolapların, tertiplediği kumpasların, farkında olduğunu söylemek çok zor galiba’ diye yazıyordu.

 ‘Herkes şapkasını önüne koymalı ve önce aydın kavramını sil baştan yeniden incelemeliyiz’ düşüncesini savunuyordu.

O yüreğinde vatan ve insanlık sevgisi taşıyan insanlığın ve ülkemizin gelecek kaygısını yüreğinin derinliklerinde büyük bir coşku ile yaşayan gerçek bir Adanalı gerçek bir aydındır.

Demirtaş Ceyhun’suz bir edebiyat ve düşün hayatımız,   hüzünlü ve eksik bir dünyadır.

Şimdi asıl görev; Adana’daki Belediyelere,    edebiyat dünyasının insanlarına, kısacası Adana sevdalısıyım diyen herkese düşmektedir.

Adana ‘ya bir  ‘ Demirtaş Ceyhun ‘   kültür sanat merkezi yakışır,  Onun adını bir caddeye veya bulvara vermeliyiz.

 Demirtaş Ceyhun sanat ve edebiyat günleri düzenlemeliyiz.  O’ nün adına edebiyat ve sanat ödülleri düzenlemeliyiz. O sadece bir edebiyatçı değil köşe yazarı bir gazeteci, televizyon programcısı ve o bir mimardı.  

Adana Belediyesinde görev alan ilk mimarlardan biriydi.

Adanalı bu edebiyatçı, mimar ve düşün insanımıza sahip çıkmalıyız ve anlatmalıyız. Değerlerine sahip çıkmayan kentler geçmiş ile bağlarını kuramazlar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.