Dolar 39,2272
Euro 44,7470
Altın 4.202,42
BİST 9.019,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 31°C
Açık
Adana
31°C
Açık
Paz 27°C
Pts 27°C
Sal 29°C
Çar 30°C

Bir tık yakınlık mı bin mil uzaklık mı?

Aile, evlilik, ilişki danışmanlığı alanında araştırmaları ve kitapları bulunan Canan Öner Erol: ‘Sosyal medya kullanma şeklimiz bizim kişiliğimizi yansıtır. Okuryazarlığımız, birikimlerimiz, yeteneklerimiz, değerlerimiz kuvvetliyse sosyal medyadan yarar görürüz. Tersi durumda zarar görürüz’

Bir tık yakınlık mı bin mil uzaklık mı?
24 Mayıs 2025 09:18
A+
A-

Çağımızın gerçeği sosyal medya, gerek insan gerek toplum yaşamını pek çok yönden etkiliyor. Sosyal hayatın önemli becerilerinden iletişim ve etkileşim, sosyal medyada adeta matematik kavramlarına dönüşüyor. Tıklama ve tıklanma sayıları, ekran süresi ortalamaları, takipçi sayıları derken işin romantizmi kaçıyor; duygular yerini dijitale bırakıyor. Duygusal ilişkiler bu durumdan nasıl etkileniyor? Karı koca arasına, aile arasına, sevgililer arasına sosyal medya nasıl giriyor? Sosyal medya ilişkileri tehdit mi ediyor, yoksa bilinçli kullanımla ilişkilere destek mi oluyor, nasıl yön veriyor? Sorularımızı Canan Öner Erol’a yönelttik.

Erol, uzun yıllar medya ve iletişim alanında yöneticilik, köşe yazarlığı, söyleşiler yaptıktan sonra kadınlarla ilgili konulara yönelerek aile, evlilik, ilişki danışmanlığı alanında, araştırmacı iletişimci kimliğiyle kitaplar yazmış…

Bir tık yakınlık mı bin mil uzaklık mı? - Resim : 1

‘KOLAY MANİPÜLE EDİLİYORUZ’

– Duygusal ilişkilerde sosyal medyanın, iletişim kalitesi ve güven duygusuna ne gibi etkileri oluyor?

Bu aslında kişinin entelektüel birikimine, hayata bakışına, değerlerine göre cevaplanır bir soru. Bıçak metaforu vardır, meyve de soyabilirsiniz, insan da yaralayabilirsiniz. Sosyal medya bir araç, örneğin cinsel açlığını doyurmak, partner ararken bir vaha olarak görmek için ele alırsanız elbette olumsuz etkilenirsiniz. Entelektüel düzey arttıkça, dijital okuryazarlık, kaliteli ilişkiler, sosyal yetenekler, kuvvetli değerler, güçlü bireyler olursa olumsuz etkilenilecek bir durum yok. O zaman yararlı bir araç. Buraya kadar genel ve ütopik bir cevaptı. Aynayı kendimize tutarsak maalesef okuma oranı düşük bir ülkeyiz. Bütün diğer medya gibi sosyal medyadan da kolay manipüle ediliyoruz. Manipülatörün amacı bölmek, parçalamak ve yutmaktır. Politik olaylarda olduğu gibi ikili ilişkilerde de bu akıbet kaçınılmaz olarak önümüze gelir. İkili ilişkilerin bu kadar çok konuşulduğu, konuşulurken de istismar edildiği bir dönem olmuş mudur bilmiyorum.

EMEKSİZ İLİŞKİ ŞEKLİ

– İkili ilişkilerde nasıl manipüle ediliyoruz, örneklendirir misiniz?

Sosyal medyada, üzerinde en çok tepinilen kavram mahremiyet. Yeni nesil mahremiyet duygusundan uzak yetişiyor. Her an her saniye, yenilen, içilen, gidilen, yapılan, hoşlanılan, hissedilen her şey ortada. Buradan çok hızlı, yüzeysel, duygusuz, temassız, emeksiz bir ilişki şekli ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda bir kondom firması sosyal medya üzerinden yaptığı reklamda şu sloganı kullanıyordu. “Dijital aşk, dijital seks, gerçek zevk…” O güne kadar dillendirilmeyen bir şeyi yüksek sesle dile getiriyordu reklam. En temel içgüdülerden biri olan cinsellik ihtiyacının sosyal medyanın karanlık duvarları içinde giderildiğini, ya da aranırken yitirildiğini ifşa ediyordu. Araştırmalara göre, bekâr nüfusta yüzde 40, evli nüfusta tam ölçülemese de önemli bir bölüm aşk, flört ve cinsellik arayışını dijital platformlardan yürütüyor… Sosyal medya üzerinden flört pratiktir, hızlıdır, ama bir o kadar da istismar edilmeye açıktır.

Her şey istismar edilebilir. Duygular sahtedir, aşk dijitaledir! Buradan doğal, sağlıklı bir şey çıkmaz, ne çıkar? Yalanlar, aldatmalar, alternatif arayışlar, yozlaşma, kitlelerin mutsuzluğu, tatminsizliği ve bireyin yalnızlaşması… Küreselleşmenin değerler üzerinde kurguladığı bir oyun, bir tuzak gibi.

AİLE KAVRAMINI KORUMAK

– Aile içinde durum nedir? Sosyal medya eve, evliliğe zarar veriyor mu, aşkı öldürüyor mu?

Öldürmese de süründürebiliyor… Şaka bir yana, aslında cevap hep aynı. Evli çiftler, aileler için de birikim-birikimsizlik, yetenek-yeteneksizlik, güç-güçsüzlük, değer-değersizlik durumlarına göre sorunun cevabı şekilleniyor. Bizi sürükleyen nehir, kalitemize göre bir yere götürüyor. Örneğin evde, anne, baba, her bir çocuk, sürekli ellerinde telefonlar, tabletler, gerçek ortamı, ev sıcaklığını değil de cihazlarındaki sanal ortamı yaşamayı tercih ediyorlar, ne demek istiyorlar? Ben buradayım gerçekte, ama kafam orada sanalda. Burayı istemiyorum, burada olmak istemiyorum. Orada olmak istiyorum.

Herkes nerede değilse orada olmayı istiyor; bu da tuzak. Tuzaklardan kurtularak yenilikleri karşılamaksa, ancak temeli sağlam, kolonları güçlü ailelerle mümkün. Batı’da ve Asya’da bazı ülkelerde mutluluk bakanlıkları kurulması, birçok ülkede 16 yaş altına sosyal medya kısıtlamaları bununla ilgili. Aile kavramını ve gelecek nesilleri korumakla ilgili.

Bir tık yakınlık mı bin mil uzaklık mı? - Resim : 2

‘FAZLA BİREYCİ BİR ÇAĞA SÜRÜKLENİYORUZ’

– Partneri dijitalden takip etme, bir kıskançlık türevi midir? Sosyal medyadan sanal flört gerçek ilişki için sadakatsizlik midir?

Konuları birbiriyle karıştırmamak lazım. Dijitalleşme ve sosyal medya teknolojik yenilikler olup hayatımızı kolaylaştırmak için var olan şeylerdendir. Birinde veriler toplanıp düzenlenerek, yeni analizlerle insanlığın başından beri süregelen birikimler daha hızlı zenginleştirilir. Diğerinde hayatımıza iletişim çeşitliliği ve etkinliği kazandırılır. Kıskançlık ve sadakatsizlik ise teknolojik değil, yeni de değil, insanlık tarihiyle yaşıt duygusal kusurlardandır. Elindeki teknolojiyi bu kusurları çeşitlendirmek için kullanmak, doğal olarak o kusurların zenginleşmesine ve ilişkilerde etkili yıpranmalara sebep olur.

Bu konularda beni biraz tutucu hatta sıkıcı bulabilirsiniz. Ama kabul edersiniz ki fazla bireyci bir çağa sürükleniyoruz. Sorumluluktan korkan gençlerin, yalnızlaştırılmış yaşamların, stüdyo tipi evlerin, birbirine dokunmayan, birbirinin duygularını anlamayan insanların sayısı artıyor. Bu, güçlü toplum için olumlu bir tablo değil. Güçlü toplum, güçlü aile ile güçlü ilişkilerle ayakta durur.

‘TEŞHİR GÜZEL DEĞİLDİR’

n İlişkilerde sosyal medya kullanımıyla ilgili, çiftlerin kendi kendilerine veya karşılıklı sınırlar koymasını doğru bulur musunuz? Sosyal medyanın tehdit üreten değil, destekleyen bir araç hâline gelmesi için neler önerirsiniz?

Kendi kendilerine mi olur, karşılıklı mı olur bilmiyorum ama sınır koyulması bence şarttır.

Aile içinde eşler birbirlerinden, özellikle telefon cihazları ve sosyal medya hesaplarıyla ilgili bir şey saklamamalıdır. Herkesten gizli hesaplar, erişilmez şifreler, şüpheli yazışmalar, yakışıksız takipleşmeler hoş değildir.

Eşler birbirlerinin telefonlarını karıştırmalı mı, gizlilik ve güven ihlali olacağı için ona da hayır diyorum.

Katı olmasa da süre sınırı koyulabilir, ya da günün belli, aileyle olunan saatlerinde sosyal medya ile ilgilenmeme prensibi edinilebilir.

Çocuklara kötü örnek olunmamalıdır. Eliniz ve gözünüz sürekli telefondayken, bu konuda çocukları sınırlamaya çalışmak pratik ve tutarlı değildir.

Mahremiyete özen gösterilmelidir; yenilen, içilen, giyilen şeyler, gidilen yerler size özeldir; aileyle, aile içinde güzeldir. Teşhir doğru değildir, güzel de değildir.

Sonuçta, basit şeylere dikkat ederek sosyal medyayı faydalı, eğlenceli ve etkili bir iletişim aracı olarak kullanmak mümkün. Sosyal medya kullanım şeklimiz bizim kişiliğimizi hatta kimliğimizi yansıtan ayna gibidir. Kaynak: Aydınlık

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.