Fetö ile mücadele

FETÖ  denilen uluslararası organize suç örgütünün   17-25 Aralık sürecinde neler yapmaya çalıştığı ve meşru hükümete kurmuş olduğu kumpasın açığa çıkmasıyla birlikte Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin de  bu örgütün kumpasları olduğunu ortaya çıkarmıştır.O günler ki FETÖ ‘nün kendisini oldukça  güçlü göründüğü ve iktidarın tamamını ele geçirmeye yönelik  çabalarının açığa çıktığı günlerdir.

FETÖ’nün basit bir cemaat örgütlenmesi olmadığı bizzat emperyalist güçlerin emrinde olan ve onların desteğinin arkasına alan ve onların çıkarlarına hizmet eden bir organize suç örgütü olduğu bugünler de  herkesin genel kabulüdür.

Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin çökertilmesi ve Fethullahçı çetenin açığa çıkmasından sonra tasfiye edileceği korkusundan dolayı FETÖ denilen çete silahlı güçlerini 15 Temmuz gecesi harekete geçirerek darbe ile iktidarı ele geçirmek üzere harekete geçtiler.

Bu gerici ve bölücü Amerikancı Fethullahçı darbe kalkışması  Millet ve Ordu  birlikteliğiyle ezilmişlerdir.Amerikancı Gladyo’nun silahlı güçleri tasfiye edilmiştir.Emniyet ve yargı içindeki ve ticari faaliyet gösteren önemli unsurları tasfiye edilmiştir.

Genel durumdaki tablo böyle olmasına rağmen Adana’ya baktığımız zaman bu suç örgütü tüm unsurları ile ortaya çıkartılıp  tasfiye edilememiştir.Bu konudaki derin bir sessizlik,aymazlık,görmemezlik,kollanma gibi durumlar FETÖ soruşturmalarını  sulandırmış,geciktirmiş ve önemli aksamalara neden olmaktadır.

Fethullahçı cemaata geçmişte sempati ile bakan,terfi almak için bunlara yakın duran memurlar veya beklenti içinde olanlar ve  sırf dini cemaat görüntüsüne aldanıp bu örgüte kananların büyük bir kısmı  kamudan tasfiye edilmelerine,bir çoğunun da tutuklanmasına rağmen bunlara önayak olan siyasi yapılanmaya yönelik soruşturmalar nedense  bir türlü  başlatılamamıştır.Birçok yetkili konumda olanlar  soruşturmaların kendilerine de yöneleceğinden çekinmektedirler.Bu örgüte geçmişte bir şekilde ilişkisi olanların  halen etkili konumlarda bulunması da soruşturmaları aksatmaktadır.Kamu oyundaki yaygın kanaat ne yazık ki bu yöndedir.

Adana’daki  İncirlik Üssündeki FETÖ’cü darbeci Bekir Ercan VAN’ın düzenlendiği toplantılara hangi işadamları, kimler ne amaçla  çağrılmıştır,kimler bu toplantılara katılmıştır,buralarda neler konuşulmuştur bütün bunlar  kamuoyunda merak edilmektedir.Bu toplantılara katılan işadamlarının FETÖ denilen örgüt ile bağları nedir?Bunların tespiti ve soruşturması yapılmış mıdır?

FETÖ soruşturmaları kapsamında bölgemizde çok sayıda  gazete kapatılmış yine çok sayıda  gazeteci soruşturmaya uğramıştır.Bu süreçte gerçekten FETÖ’ya hizmet edenler ile mücadele edenlerin bir kısmı aynı kefeye konulmuştur.Yasal süreç sonucunda bunlar ortaya çıkacaktır.Yine çok sayıda  işadamı da FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanmış birçoğu daha sonra serbest bırakılmıştır.Bu işadamlarının AK Partide geçtiğimiz dönemlerde  yöneticilik yapmış olmaları dikkat çekicidir.Yine 15 Temmuz sonrasında yapılan  Demokrasi mitinglerinin de militan gibi davranmaları da oldukça dikkat çekmiştir.Yargılamalar sonucu her şey daha da net şekilde ortaya çıkacaktır.Bu konuda yargımıza güvenimiz tamdır.

Türk yargısı altın çağını yaşıyor denildiğinde en çok öfkelenenler de kripto tipler olmuştur.Türk yargısı Cumhuriyet tarihinin en önemli günlerini yaşamaktadır.Başta Amerikancı-FETÖ’cü  çete olmak üzere bölücü örgüt PKK’nın üzerine gidilmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletine düşman olan bu iki örgüte karşı yapılan mücadelede sonuna kadar yargımıza güveniyor ve inanıyoruz.