Dolar 32,5304
Euro 34,9545
Altın 2.440,12
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 33°C
Az Bulutlu
Adana
33°C
Az Bulutlu
Cum 31°C
Cts 31°C
Paz 30°C
Pts 29°C

Kıtlık yok, pahalılık var!.. / Niyazi Koç yazdı

8 Mayıs 2022 17:13
A+
A-

Türkiye’miz aylardır temel gıda ürünlerindeki aşırı artışları konuşmaya devam ederken, vatandaş da bu artışların altında ezilmeye devam ediyor.

Her kesimin bahaneler bulmaya çalıştığı bu artışların; neden değil de, geçmişten beri uygulanan ekonomik politikaların bir sonucu olduğunu kimseler tartışmak dahi istemiyor.

Bu artışlar için sadece polisiye önlemler değil, vicdani önlemler de alınması zorunluluğunu gündeme getirmiyorlar nedense.

Bu aşırı fiyat artışlarının sadece  girdi maliyetlerinden değil, de aşırı para kazanma  veya  ahlaksız zenginleşme olduğunu gündeme getirmiyor kimseler nedense.

Başta bakliyat olmak üzere temel gıdadaki fiyat artışının yüzde 50’si olumsuz beklentilerden kaynaklandığını  bizzat sektörün önde gelenleri söylüyor.

Sektörün önde gelen bir yetkilisi anlatımında diyor ki;

“Eylül ayında çeltiğin maliyeti 3 TL idi, üretici bunu 4 TL satarak kiloda 1 TL kazanmıştır.

Satmayıp da stok yapanlar şimdi 9 TL ‘ye satıyorlar. Yani 3 TL’ye aldığı ürünü 9 TL’ye  satıyorlar.

Ülkede gıda krizi yok pahalılık var. Birileri yarınki maliyetlerden  bugün ürün satmaya  çalışıyor ki bu da büyük bir vicdansızlık ve ahlaksızlıktır.

Gıdadaki artışların yüzde 70’ i vicdansızlık ve ahlaksızlıktan ileri gelmektedir. Üretici  firmalar  en küçük maliyet artışlarını bile bahane ederek  zam üzerine zam yapmaya  devam ediyorlar.

Esas  sorun da bu zaten… Eski ürünü yeni maliyetlere göre satıyor.

Burada sadece polisiye tedbir olmaz, biraz da vicdan lazım. Hele bir tarlaya gir yeni fiyatlardan ek- biç- üret ondan sonra  bu maliyetlere göre sat.

Üreticiden tüketiciye kadar enflasyonla mücadelede herkese görev düşüyor. Dolar  bugün  15 TL civarında ama çoğu  firma dolar 18-20  TL’ye göre fiyatlandırma yapıyor. Maliyet baskısını dengelemek için eski maliyetler üretilen ürünleri eski fiyata göre satmak gerekir.

Kamunun bu algıyı hakim kılması  zorunludur. Bu görev en başta üreticiye düşmektedir. Bunu yapamadığımız süreçte  fakirleşmeye devam ederiz, birileri de ahlaksız şekilde  zenginleşmeye devam eder.”

Devletin üreticiye alım garantisi vermesi gerektiği gibi; gerekli ekipmanlarının sağlanmasında da destek vermesi  zorunludur.

Fiziki olarak ürün görünmeden teşvik verilmemesi gerek.

Ürün çeşitliğimiz yerinde; fasulye olmazsa nohut  yenilir, pirinç olmazsa  bulgur yenilir. Biz kendi kendimize yeteriz, yeter ki üretelim aracılara, spekülatörlere değil  üreticilere  destek veren politikalar  uygulayalım.

Gıda krizi yaşayacak en son ülkeyiz, biraz sabırlı olmak gerekiyor.

Fiyat artışları pik oldu yakında düşmeye başlayacaktır.

En azından artışlar duracaktır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.