Dolar 32,5569
Euro 35,0018
Altın 2.428,25
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 31°C
Az Bulutlu
Adana
31°C
Az Bulutlu
Cum 32°C
Cts 31°C
Paz 32°C
Pts 29°C

Memleket nire hemşerim!

11 Temmuz 2021 13:50 | Son Güncellenme: 11 Temmuz 2021 14:09
A+
A-

Bu  söze  yaşamımız  boyunca   defalarca muhatap  olmuşuzdur.

 Çünkü  bu   memleket  nere  meselesi  bizde  toplumsal  olarak   bir  merak  konusu   olagelmiştir.

Nerden   ve  nereli  olduğumuz  birbirini  tanımayan   insanların  ilk  konuştuğu konuların  başında  gelir.

Bir  şekilde  nereli  ve nerden, kimlerden olduğumuz  hep  merak  konusu olmuştur, öğrenmek istemişizdir.

Tanıdık ,akraba ve de  hemşerileri bularak hayata ve toplumsal yaşama tutunmaya ve dayanışmaya  çabalamışızdır. Bir şekilde  gurbet  ellerde  tutunacak  dal aramışızdır.

 Hemşeri dayanışması göçebe  toplumumuzun temel  dayanağı  da  olmuştur.

Bu  yazımız  da  bu hemşeri dayanışmasının ürünü olan hemşeri derneklerini ve  konumlanmalarını  anlatmaya  çalışacağım.

Memleketin her köşesinde hemşeri dernekleri mantar  gibi   çoğalmakta  iller  dışında bir  de ilçe   hemşeri dernekleri  o da  yetmedi köyler içinde hemşeri dernekleri hızla  artmaktadır.

Bunun  adı da  sivil  toplum örgütlenmesi oluyor.

Benim   bildiğim  örgütlenme  BİRLEŞEREK  olur  böyle  bölünerek  örgütlenme  olmaz… 

Zaten   böyle  derneklere  bizim gibi ülkelerde rastlanır.

Siz  hiç  duydunuz mu   BERLİNLİLER DAYANIŞMA DERNEGİ  veya  NEWYORK  KÖYLÜLERİ   DAYANIŞMA DERNEGİ  diye.

Duymadınız çünkü orada  öyle bir  şey yok.

Bir  an  düşünelim  ATLANTA DAKİ  ZENCİLER DAYANIŞMA DERNEGİ   olur mu.

Ben bilmiyorum. Bu  tür  örgütlenmeler  ancak bizim gibi  ülkelerde olur.

Bu  tür  dernekler ülkemize  12 Eylul  AMERİKANCI-DARBECİ rejimin  bir dayatması olmuştur.

Hatırlıyalım  12  Eylul  rejimi  yurttaşların  örgütlenme özgürlüklerine büyük bir darbe  indirmiştir. Siyasi partilerin gençlik kolları, kadın kolları  pasifleştirildi.

Partiler lider sultasına mahkum edildi. Oralarda  sesini  duyuramayan  yurttaşlarda  sistemin baskısından  kurtulmak kendini ifade edebilmek amacı ile bu  tür  örgütlemeler ile  bir çıkış yolu aramıştır.

Önceleri  sadece il  düzeyinde kurulan bu dernekler gitgide ilçeler, köyler hatta mahalle düzeyine  inmiştir.

 Bu şekilde toplumsal örgütlenmenin ve  dayanışmanın boyutu hemşeri olmaya indirgenmiştir.

Daha  sonraları da bu  işin ucu mezhepsel  baz da  örgütlenmelere  zemin  hazırlamıştır. Yani her koyun  kendi bacağından  asılır tarzı bir örgütlenme dayatılmıştır.

Çıkış  arayan  yurttaşlarda bunu kabullenmek zorunda kalmıştır.

Bu  şekilde  örgütlenmenin önü açılmış ve oralar    tüccar-politikacı’ların  arka bahçesi  haline  getirilmiştir.

Şimdi  gelelim bu dernekler  nasıl kurulur, nasıl çalışır, nasıl faaliyet gösterir, kimler  finanse  eder, üyelerin  konumu nedir.

Önce hali vakti yerinde hemşeriler bir araya gelir düğün, cenaze gibi toplumsal yaşamda dayanışma gerektiren konularda dayanışma için bir dernek kurma fikri ortaya atılır.

 Daha sonra bu derneği finanse edeceklerden bir yönetim oluşturulur. Bu yönetime girenlerde bu sayede hemşerileri arasında daha farklı bir statüye kavuşmuş hisseder kendisinin…

Evinde çoluk çocuğa laf geçiremeyen bu zatı muhteremler buralarda ekonomik güçleri sayesinde söz sahibi olmaya başlarlar. Bayramlarda yoksul hemşerilerine yardım etmek yoksul öğrencilere burs vermek yılda bir iki kez de yemekli toplantılar düzenlemek, baharda da kırlara pikniğe gitmek başlıca faaliyet alanlarıdır.

Fakat asıl faaliyetleri seçim döneminde yoğunlaşır bu yöneticilerin bir kısmı bir partide belediye meclis üyeliği veya il genel meclis üyeliği kapmak için atmadık takla  bırakmazlar.

Bunları görende hemşerilerinin oyu çantada keklik zannederler. Hemşerilerine vaat üstüne vaat’ de bulunurlar. Gariban hemşeriler de oğluna ve kızına iş  bulmak  umudu ile  bu TÜCCAR-POLİTİKACILARIN  peşine takılır. Sonuç ise çoğu zaman  hüsrandır.

Çevremize ;  şöyle  bir bakalım bu tür  vakalara  çokça  rastlarız. Bunun  en  büyük nedeni de  uygulanan  ekonomik-sosyal politikalardır.

Sosyal devlet  anlayışı  yerini  bu  hemşeri dayanışması  türü oluşumlara bırakmıştır. Derneklerden umduğunu  bulamayan  yurttaşlarda  TARİKAT   ve CEMAATLARDAN  medet umar hale gelmiştir. Devlet’i yönetenler  gerçekten  sosyal  politikaları  uygulamış olsaydı, işe alımlarda  eş dost tavsiyesi veya torpil olmasaydı vatandaşına gerekli sosyal ortamı sağlamış olsaydı bu tür  örgütlenmelere gerek kalmazdı.

 Toplum  daha  özgürleşir daha da  üretici  bir konumda  olurdu  diye düşünüyorum.

Seçim dönemlerine girdiğimiz , adayları seçim çalışmalarını  yoğunlaştırdığı   bu dönemde  HEMŞERİ  dernekleri de   ziyaret  edilen  yerlerin başında geliyor.

Bu arada  tabii ki dernek  başkanları da boş durmuyor onlarda   siyasi partiler, adaylar  ile  ilişkileri yoğunlaştırıyorlar.

Bu  hemşeri  dernekleri  ile  o yörenin  yurttaşlarını  kontrol  da edilebilmektedir.

Buda  olayın  başka  bir  boyutudur.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.