Sistem çökerken! / Editör’den
Mafyalaşmanın getirdiği vurguncu sistem aynı zamanda siyaset ve ticaret ve de tarikat ilişkilerini de etkilemektedir.
Aslında ulaşacağı bir yer yoktur.Çünkü şişen balon mutlak şekilde patlar.
Mafyavari tip ve örgütlere yapılan operasyonlar bunun göstergesi olsa gerek.
Aslında her sitem kendi insan tipini yaratır.Çarpık çurpuk konuşmalar,karikatürize tipler,Tik Tok denilen rezalet durumlar,Dilan Polatlar,Candan Kardeşler ve mafyatik yapılar.
Bütün bunlar sıradan olaylar değil sadece bunlar mı?Kara para aklayıcıları,ünlü futbolculara kadar uzanan saadet zincirleri akıl almaz miktardaki dolarlar ve dolandırılma hikayeleri bunların hepsi sistemin yarattığı insan tipinin sonuçlarıdır.
Herkesin kısa yoldan zengin olma isteği,televizyon ekranlarındaki sahte hayatlar,aile düzenin düşmanı proğramlar ve bunları izleyen milyonlar hepsi bu sistemin esiri olmuş durumda.
Eski romanlardaki dolandırıcı tipler,sinemadaki uyanık tipler şimdikilerin yanında hiç kalır.
Bu sistemin temelleri aslında 12 Eylül sürecinde atılmıştır.Özal ekonomisi ile ciddi mesafeler alan bu sistem AK Parti iktidarları boyunca daha da büyümüştür.
Günümüzde ise mafyalaşmanın getirdiği vurguncu,talancı sistem şişen balon gibi patlamaktadır.Gelinen durum sadece polisiye önlemler ile önlenemez durumdadır.
Elbette suçlular cezasını çekmelidir Adalet uygulanmalıdır.
Fakat gelinen durumun çözümünün esası suçu oluşturan ve oluşturacak toplumsal zemini ortadan kaldırmaktır.
Kültürel ve ahlaki yozlaşmanın suçları arttırdığı bilinmesine ve görülmesine rağmen toplum beklentiler içerisinde bu çöküşten nasıl nemalanırız derdinde ne yazık ki.
Bugün dünyada özelliklede emperyalist merkezler tarafından pompalanan sahte özgürlükler peşinde koşan sahte hayallerin esiri haline gelen çürüyen bir sistemin esirleri haline getirilmiştir toplumlar.
Fakat yeni bir dünya düzeni de bu çürüyen sistemin içinde filizlenmektedir.
Kamu ahlakını,çalışma ve üretimi,kadın erkek eşitliğini.aileyi korumayı hedefleyen ve daha nice erdemleri yeniden insanlığın ve toplumun değerleri haline getirme mücadelesi devam ediyor.
Gerçek özgürleşme gerçek erdemliliği hedefleyen değerlerden geçiyor.