Yeni Zübükler!…

Malum ‘YENİ  kelimesi son yılların  moda sözcüğü.

Bir şeyleri  yıkmanın,değiştirmenin,farklı şekilde yorumlamanın adı.

Tabii  Zübükler de kendilerini ‘’Yeni’’lemiş oluyorlar bu arada…

Üstelik yerleşik kurumları,alışkanlıkları,toplumsal vijdanı altüst etmenin   bir aracı haline getirilmiştir.Düşünelim CIA  istasyon şeflerinden Graham Fuller  ‘Yeni Türkiye’ nin kitabını yazdı yıllar önce  ondan  sonra başladı  yıkmanın,kötülemenin ve  değerlere düşmanlık  ‘ Yeni’ kelimesi ile gizlenmeye çalışılıyor.

Cumhuriyetin tüm değerleri , kurumları, kuruluşları   yok edilirken   sihirli  sözcü‘Yeni’dir.

Cumhuriyeti kuran parti parti kuruluş felsefesinden uzaklaşırken  sihirli sözcük ‘ Yeni’dir.

Siyaset  siyaset olmaktan çıkıp mafyalaşırken,demokrasi kavramı mafyokrasiye dönüşürken, kentler yağmalanırken,şehirler yaşanmaz hale getirilirken,Belediyeler ihale ve rant  dağıtım merkezi haline gelirken, çalışanlar  taşeronluk denilen sistemin esiri haline getirilirken, vatandaş  borçlandırılarak esir alınırken vesaire….

Hep  sihirli sözcük ‘Yeni’dir.Yıkmanın ,yok etmenin,geçmişe küfür etmenin,geçmişi inkar etmenin  adı olmuştur    ‘Yeni’.

 O zaman kahrolsun böyle ‘Yeni’ anlayışı diyelim………….. 

Biliyorsunuz   ZÜBÜK  usta Yazar Aziz  Nesin filmlere konu olmuş ve kitap’ıda  onlarca baskı  yapmıştır.

Benim okuduğum  kitap’ ın kapağında, ‘İt kağnı gölgesinde yürür kendi gölgesi sanırmış’ diye yazıyordu.

İşte  her şey  yenilenirken  Zübük’lerinde  bu yenileşme modasına uyarak  alan değiştirdiklerinde   sadece  siyaset alanında değil  başta medya dünyasında, iş dünyasında,çalışma yaşamında kısacası her yerdeler o  kadar çoğalmışlar ki  yaşamın  normali haline  gelmiş Zübük’lük.

Ben kimim diye başlayan muktedirler,gazetesinin gücünü kullananlar kısacası bulundukları konumu kullanarak kendileri ve yakınlarına  çıkar sağlayanlar,avanta peşinde koşanlar sizce  Zübük  değil mi?

Devlet içindeki bürokrasiyi  ve gücünü  kullanarak kendini bir halt zannedenler  sizce  Zübük  değil mi?

Belediyelerdeki  koltukları ve makamları bir şekilde ele geçiren ve kendilerini bir halt zanneden  yetersiz şahşiyetler,bilgi ve birikim fukarası her şeyi bilen cahiller sizce Zübük  değil mi?

Patrondan veya  amirinden dökülen otorite kırıntılarına kifayetsiz  ihtirasın verdiği kompleks ve açlık ile saldıran ne kadar çok Zübük  var  değil mi?

Cehaletin verdiği cesaret ile haddini bilmeyen,kurallara,teamüllere ,asgari nezakete itibar etmeyecek kadar şımaran kağnı gölgesindeki Zübük’ler ne kadar çok değil mi?

Ve bunların marifeti,Aziz Nesin’in  ‘ Zübükzade  İbraaam Bey ‘in marifetlerinden   oldukça fazla biraz da konumlarına göre  değişiyor.

Ve cin olmadan  adam çarpmayı öğrenen ne çok Zübük var değil mi?

Basiretsiz  patronlar ve kifayetsiz siyasetçiler  tarafından  koltuğa oturanlar  oturdukları koltuğu ‘kendi   gölgeleri’’ zannettikleri gibi…