Dolar 32,5908
Euro 34,8058
Altın 2.422,71
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 35°C
Parçalı Bulutlu
Adana
35°C
Parçalı Bulutlu
Çar 36°C
Per 29°C
Cum 31°C
Cts 33°C

15 Temmuz’un 5. yılında 5 stratejik kazanım

15 Temmuz’un 5. yılında 5 stratejik kazanım
15 Temmuz 2021 08:44
A+
A-

ABD’nin NATO süreciyle 70 yıldır içimize yerleştirdiği FETÖ’cü Gladyo, 15 Temmuz 2016 gecesi Türk ordusu ve milletinin kahramanca direnişiyle yerle bir edildi. Bununla önü açılan Türkiye, 5 yılda 5 önemli hamle yaparak stratejik kazançlar sağladı.

Bugün 15 Temmuz darbe girişiminin beşinci yılını yaşıyoruz. Bazı şeyler ilk günden anlaşılmaz. Üzerinden biraz zaman geçip geriye baktığınızda o günün ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlarsınız. İşte bunlardan birisi de 15 Temmuz 2016 darbe girişimi. ABD destekli FETÖ’cü Gladyo’nun gerçekleştirmek istediği darbe girişimi bastırılınca Türkiye’nin önü açıldı. Türkiye 5 yılda 5 önemli hamle yaptı. Bu hamleler bugün de sürüyor. Stratejik olarak Türkiye’yi adım adım Batı kampından koparıp, yükselen Asya kampına iten hareket, Türkiye’ye önemli kazanımlar sağladı. En önemlisi de daha bağımsız hareket ederek, bütünlüğüne yönelik ABD girişimlerinin engellenmesi oldu. İşte devrim niteliğindeki 5 büyük hamle:

1- AVRASYA’YA YÖNELİŞ BAŞLADI

ABD baskılarından kurtulan Türkiye, başta Rusya olmak üzere Çin, İran, Pakistan, Türk Cumhuriyetleri gibi önemli ülkelerle ilişkilerini geliştirdi. Komşumuz Rusya ile ilişkiler stratejik boyuta taşındı. Suriye sorununda İran ile Astana Sürecini başlattı. Bölgesel sorunları bölgesel işbirlikleriyle çözmeye başladı. Rusya ile S-400’ler üzerinden başlayan ilişkiler Karadeniz ve Akdeniz’de işbirliğine dönüştü. Rusya Akkuyu Nükleer Santral yapımını üstlendi. Doğal gaz üzerinden gelişen ekonomik ilişkiler turizm alanında da önemli bir aşamaya geldi. Türkiye Ruslar için vazgeçilmez ülke oldu. 

Çin ile de Kuşak Yol Projesi kapsamında ekonomik ilişkiler gelişiyor. İstanbul’dan Pekin’e 12 günde yük trenleri karşılıklı mal taşımaya; Türk ve Çin ürünleri kısa yoldan birbirine ulaşmaya başladı. Bu yol, mesafeleri kısaltırken dostluk ve işbirliğini de artıracak.

Bütün bu gelişmeleri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Yeniden Asya” açılımıyla resmileştirdi. Çavuşoğlu 2019’un son günlerinde Büyükelçilerle yaptığı çalıştayda “21. yüzyıla Asya yön verecek” diyerek işi özetledi. ABD karşıtlığı yüzde 90’ların üzerine çıktı. Avrupa Birliği ve NATO sorgulanmaya başladı. Şanghay İşbirliği Örgütü seçenek haline geldi. Yerel paralarla ticaret artışa geçti. Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması imzalandı. Mısır’la ilişkiler iyileşme sürecine girdi.

2- PKK/HDP SİLİNİYOR

PKK ile mücadelede devletin kararlı tutum gösterdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “PKK’yı bitirene kadar devam edeceğiz” vurgusu yaptı. Akar, 24 Temmuz 2015 atılımından bugüne yurt dışı operasyonlarda 18 bin 196 PKK/YPG militanının etkisiz hale getirildiğini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise yurt içinde 300’ün altında militanın kaldığını açıkladı. Örgütten kopmalar da tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Yıllık 5 bin 558 katılım rakamını görmüş olan PKK terör örgütüne, 2019’da 132 kişi katılmıştı, 2020’de bu sayı 53 oldu, yurt içinden bu sayı 2021 yılı için halen 2 kişidir. 53 kişinin katıldığı 2020’de ikna ile teslim olanların sayısı 243 oldu.

Güneydoğu’da örgüt hendeklere gömüldü, Irak’ta Pençe-Kartal operasyonları Sincar ve Kandil’e doğru genişledi. Örgütün üst düzey yöneticilerine yönelik sınır ötesinde MİT ve TSK’nın başlattığı operasyonlarda ise SİHA ve İHA’larla 50’ye yakın üst düzey terörist etkisiz hale getirildi. PKK yöneticisi Karayılan, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı “Yeter artık durun. Vurmayın” çağrılarıyla dile getirdi.

Devletin kararlı tutumu neticesi PKK’nın vatandaşlarımız üzerindeki baskısı da azaldı. Rahatlayan halk PKK’nın kaçırdığı 8-10 ve 13-15 yaşındaki evlatlarının geri verilmesi için HDP önünde 3 Eylül 2019 gününden bu yana eylem yapıyor. Eyleme katılan aile sayısı 233’e yükseldi. Bugüne kadar örgütten kaçıp annesine kavuşanların sayısı ise 25’e çıktı. Evlat nöbeti eylemine çevre illerden de katılım oldu. Ayrıca anneler yürüyüş yaparak HDP’nin kapatılmasını istediler. Bu çerçevede HDP için Anayasa Mahkemesi tarafından kapatma davası açıldı. Gladyo’nun bir ayağı olan PKK’nın tamamen ezilmesi için HDP kapatma davasının zaman geçmeden sonuçlanması gerekiyor.

3- ABD KAYBEDİYOR

Türkiye, darbe girişimini bastırdıktan sonra Suriye’de ABD koridoruna yönelik üç büyük operasyon yaptı.

24 Ağustos 2016: “Fırat Kalkanı Harekâtı” başladı. Suriye’nin kuzeyindeki PKK/PYD kantonlarına girildi. ABD’nin plânına çomak sokuldu.

20 Ocak 2018: TSK, Suriye’nin Afrin bölgesine “Zeytin Dalı Harekâtı”nı başlattı. 28 Ocak günü stratejik Burseya Tepesi’ni aldı. Afrin’e ilerlemeye başladı. ABD kuvvetleri ciddi bir direniş göstermeden geri çekildi. Terör örgütü 500’ün üzerinde kayıp verdi.

9 Ekim 2019: Türkiye, Suriye’nin doğusuna “Barış Pınarı Harekâtı” başlattı. PKK/PYD hedefleri havadan ve karadan bombalandı. Operasyon 34 km güvenli bölge yaratılarak tamamlandı. ABD, kara gücü PKK/PYD’yi çekmek zorunda kaldı. 

Bu üç önemli operasyonla ABD’nin Türkiye’ye yönelik bölme girişimleri yerle bir edildi. Bölücü koridor girişimi bozuldu: ABD, ilk kez silahlı bir güç tarafından geriletildi. Suriye’nin doğusundaki petrol belgesine çekilmek zorunda kaldı. Türkiye, Rusya ve İran ile geliştirdiği Astana süreciyle Suriye’nin bütünlüğü için de önemli adımlar attı. Bu üçlü, bölgesel ittifaka gidiyor.

Öte yandan Irak, toprak bütünlüğünü sağlama konusunda kararlı adımlar attı. İran’a ambargolar sökmedi. ABD, Afganistan’daki askerlerini çekme kararı aldı. NATO üzerinden Rusya’yı ve Çin’i kuşatma planları başarıya ulaşmadı.

Bütün dünya korona ile mücadele ederken Azerbaycan, Türkiye’nin desteğiyle 30 yıldır Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ’daki topraklarını büyük bir hamleyle kurtardı. Ermenistan’ın ABD desteğiyle Bakû-Tiflis-Ceyhan Baro Hattına saldırmasıyla başlayan savaş 44 gün sürdü. Azerbaycan birlikleri 8 Kasım 2020 günü Şuşa’ya girerek zaferini ilan etti. 10 Kasım günü de Ermenistan teslim olduğunu açıkladı. Azeri ordusu 2 bin 783 şehit, saldırgan Ermenistan ise 10 binin üzerinde kayıp verdi. Savaşın en önemli sonucu Türkiye ile Azerbaycan’ın daha da birbirine yaklaşması ve dünyaya Türkiye’nin gücünü göstermesi oldu… Ayrıca bu savaşta Rusya ve İran Azerbaycan’ı destekledi. İşgal altındaki vatan toprağının kurtarılmasına vurgu yaptılar. Savaşın ardından “6’lı Bölgesel İttifak” gündeme geldi. Batı’nın ses çıkaramadığı zafer, dünyada da büyük etki yaptı.

4- SAVUNMA SANAYİSİNDE BÜYÜK HAMLE

Türkiye son beş yıldır Savunma Sanayimizin her gün yeni geliştirdiği ürünleri konuşuyor. FETÖ’cü Gladyo ezilince bu alanda da Türkiye’nin önü açıldı. Sinsi engellemeler durunca devletin de kararlılığıyla genç mühendislerimiz harikalar yaratıyor. Bu alanda yerlilik oranı yüzde 70’leri aştı.

Özellikle İHA ve SİHA’larda büyük hamle yaptı. Karabağ zaferinden sonra bütün dünya bu alandaki başarılarımızı konuşuyor. Polonya ve Ukrayna gibi ülkeler almak için sıraya girdi.

Savunma Sanayimiz bugünlere 1975 yılındaki ilk adımla geldi. 14 Kasım 1975 tarihinde gözde kuruluşumuz ASELSAN kuruldu. TSK’nın elektronik malzeme ihtiyacını üretmeye başladı. Bu alanda dünyanın sayılı kurumu oldu. Her geçen gün ihracatı artıyor. 1973 yılında Türk Havacılık ve Uzay Sanayi TUSAŞ kuruldu. Bu kurum da ambargolar sonrası gelişti.

Buna daha sonra, askeri araç ve özellikle uçaklarımız için lastik üretmek amacıyla PETLAS (1976), roket ve füze üretimi ve geliştirilmesi için ROKETSAN (1988), hava savunma ve sistemleri için HAVELSAN (1982), 1921 yılında Kurtuluş Savaşı içinde kurulan MKE’nin ağır silah ve mühimmat üretimi için teknoloji ve üretim çeşitliliğini geliştirmesi, son olarak da savaş gemisi inşası için MİLGEM projeleri eklendi. Türkiye ayrıca denizaltı ve çıkarma gemisi de üretiyor. Yine bunların geliştirilmesi için de büyük yatırımlar yaptı. 1964 yılında çıkarma gemimiz yoktu. 10 yıl içinde 36 çıkarma gemisi üreterek 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başarıyla yürüttü. Türkiye bu çalışmaları bir koordinasyon çerçevesinde yürütmek için de 7 Kasım 1985 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı’nı kurdu. Savunma Sanayi ürünlerimiz ihracat da ediliyor. İki kuruluşumuz dünyanın ilk onuna girdi.

MİLGEM ürünlerimize Pakistan ve Ukrayna talip olmaya başladı ve bu ülkelere savaş gemisi yapıyoruz. Çok önemli bir konu da MKE’nin milli piyade tüfeği geliştirmesi oldu. MPT-76 isimli tüfek 2014 yılında geliştirildi, 2016 yılında seri üretime geçti. 2019 yılında ise 35 bine yakın tüfek TSK’ya teslim edildi. Türkiye Güney Kore ile kundağı motorlu obüsler üretti. İspanya ile CASA nakliye uçaklarını, İtalya ile Atak helikopterini üretiyor. Ayrıca füze sistemlerinde Çin ve Rusya ile işbirliği yapıyor. Yakında Katar ile ortak yatırımla yerli Altay tankını ve 2023 yılında milli savaş uçağını üretecek. Önemli bir gelişme de Gökbey helikopteri ve Hürkuş eğitim uçağı üretimi. Bunlar geleceğin hava araçlarının üretiminde en önemli adım olacak. Türkiye terörle mücadele amacıyla zırhı araç ve personel taşıyıcısı da üretiyor. Türkiye yaptığı hamlelerle savunma sanayinde her gün yeni bir ürün geliştiriyor. Bu alanda gelişen bilgi birikim ve teknolojik imkânlarla geleceğe güvenle bakıyor. Bu çalışmaları devlet ve millet de destekliyor. İşte ABD bu kurumların başına yaptırım uygulamaya başladı.

5- MAVİ VATAN’DA KARARLI DURUŞ

Mavi Vatan’daki haklarımız için büyük bir mücadele yürütülüyor, başarılar kazanıyoruz. Türkiye, ABD ve İsrail’i arkasına alan Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki hak gaspına karşı kararlı durdu. Sondaj gemilerini bölgeye gönderdi. Üç denizde yaptığı tatbikatlarla ‘Mavi Vatan’ını koruma kararlılığını tüm dünyaya ilan etti. Gelişmeler KKTC’yi de etkiledi. Kıbrıs’ta federasyoncular kaybetti. İki devletli çözüm ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünyaya tanıtma gündemde. Şimdi bu konuda hızlı ve atak olmak gerekiyor. (Kaynak: Aydınlık Gazetesi)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.