Adana’da siyasetin çıkmazı…
Politika yapanları dinlediğimizde tek amaçları vardır.
Halka hizmet etmek, topluma faydalı olmak.
Fakat günümüzde siyaset yapmak toplumda kendine etkili bir konum kazandırmak, maddi kazanımlar elde etmek, yakınlarına olanaklar sağlamaktan ibaret bir hal almışsa işimiz oldukça zorlaşmaktadır.
Siyaset, rakiplerinin her yaptığını kötülemek, sürekli muhalefet etmek, yapılan her icraata karşı olmak, çıkarlar sağlanmak temeline oturursa, o zaman siyaset yapmak kişisel egoları tatmin etmeye ve başkalarının emir eri olmaya dönüşür.
İşte o zaman, siyaset belirli kesimlerin oyun ve av alanı olmaya başlamış demektir.
Şimdi gelelim canım Adana’mızın içine düştüğü çıkmaza.
Bugün gelinen noktada, gelmiş geçmiş yöneticilerin, siyasetçilerin payı oldukça yüksektir.
Adana’da siyaset yapanlar ve siyasetin tepe noktalarında olanların Adana diye de çok dertlerinin olmadığı düşüncesi toplumda hakim durumdadır ne yazık ki.
Sadece olgulara baktığımız zaman bunu görebiliriz.
Çünkü Adana’nın sorunları için ciddi tedbirler almak, uygulanabilir projeler yapmak yerine, günü kurtaran “sabun köpüğü” politikalar ile gün doldurup egolar tatmin ediliyor, hepsi bu.
Adana nedense yatırımlardan yeterince faydalandırılamayan, sorunlarına çözüm bulunamayan bir şehir.
Adana, siyasetçilerin kısır çekişmelerine sahne olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yerel seçimlerde, Büyükşehir belediye seçimlerini kaybeden AK Parti ve MHP yetkileri, her olur olmaz durumda Büyükşehir’in çalışmalarına destek olmak, Adana’nın kalkınmasına, şehrin güzelleşmesine katkı koymak yerine; nedense ağır eleştiriler ile siyasetin çıkmaz dehlizlerinde dolaşarak Adana’ya fayda sağlayamamaktalar.
Sonuçta; bu şehir hepimizin, hepimiz burada yaşamaktayız.
Buranın kalkınması için elbirliği ile birlikte çalışmak yerine, ağır şekilde eleştirmek ve kötülemekle zaman geçirip duruyoruz.
Adana medyacıları da bu duruma adeta çanak tutarak ayakta kalmaya çalışıyorlar.
Başta iktidar partisinin yöneticileri olmak üzere, Adana’da siyaset yapanlar, bu sıkıntılı süreçte laf yarışına girmek, birbirlerini her fırsatta kamuoyu önünde olumsuz eleştirilere devam etmeleri git gide siyasetin kendisi olmuş durumda.
Bir şehirde, ekonomi çıkmazda olunca, işsizlik had safhada, yoksulluk ve muhtaçlık zirve yaparsa kifayetsiz muhterisler de yönetime gelir.
Ne yazık ki kaybeden Adana oluyor, bizler oluyoruz.