Enerji içecekleri tehlike saçıyor! Uzmanlar uyarıyor…
En az 15 yıldır enerji içeceklerinin sağlığa zararları, çocuklardan uzak durması gerektiği yazılır çizilir. Verileri iyice ayyuka çıkınca İngiltere “yasak koydum” dedi. Dedi de ne yaptı? Ne değişti?

İngilizcesi “Soft Drinks” olan Alkolsüz İçeceklerin (ya da meşrubatlar) üreticileri diyor ki, “Tüketicinin kalorisini ve şeker alımını indiriyorum!”. Topluma ve gezegene faydalı olduklarına ilişkin birçok kanıt ve “çevreci” Sivil Toplum kampanyaları da iddiaya eşlik ediyor. Diğer yandan, en az son 15-20 yıldır bilim ve tıp dünyası hop oturup hop kalkıyor: “İçlerinde bulunan yüksek yoğunluktaki glikoz şeker, kafein ve kalori kalbimize zarar verebilir. Bu içecekler sıklıkla tüketilirse kilo almamıza ve dolayısı ile Obezite ve Tip II Diyabete neden olabilir. Bu belirtilen iki risk faktörünün kalp üzerindeki kötü etkisi tartışılmaz”.
NEYE YASAK KONDU?
İngiltere’de bu Eylül ayında enerji içeceklerinin 16 yaş altındaki gençlere satışına yasak getirildi, üretime dokunulmadı. 2019 yılında da yasak önerisi getirilmiş, hatta bazı marketler gönüllü olarak 16 yaş altına enerji içeceği satmayacaklarını beyan etmişti. Red Bull, Monster, Relentless ve Prime gibi içecekleri kapsayan son yasağa göre, litre başına 150 miligramdan fazla kafein içeren ürünlerin 16 yaş altına satışı artık yasal olmayacak. Coca-Cola, Pepsi, çay ve kahve gibi daha düşük kafeinli içecekler ise kapsam dışında bırakıldı.
Hükümetin duyurduğu yasağa karşı British Soft Drinks Association (İngiliz Alkolsüz İçecekler Birliği) adına açıklama yapan Genel Müdür Gavin Partington ise, karara itiraz etmedi bile! “Biz zaten 16 yaş altına satmıyoruz ki, etiketler bile var…” mesajı veren açıklamada şu ifade yer aldı: “Üyelerimiz, uzun süredir devam eden enerji içecekleri Uygulama Kurallarımız aracılığıyla öz düzenlemede öncü rol oynadılar. Üyelerimiz, 16 yaşın altındakilere enerji içeceği pazarlamaz veya satışını teşvik etmez ve bu kurallar doğrultusunda ve ruhuna uygun olarak tüm yüksek kafeinli içecekleri ‘çocuklar için önerilmez’ olarak etiketler. Tüm devlet politikalarında olduğu gibi, gelecekteki herhangi bir düzenlemenin mevcut kanıtların titiz bir değerlendirmesine dayanması esastır.”
PARA MI SAĞLIK MI
Aslında ilk kapışma, birkaç ay önce enerji içeceği üreticileriyle tıp dünyası arasında yaşandı. Bu yıl Haziran’da İngiltere’de açıklanan Ulusal Diyet ve Beslenme Araştırması sonuçlarına ateş püskürdü ve “Unutmayın 2024 yılında sektörümüz 15,7 milyar litre meşrubat satarak 22 milyar sterlinden fazla satış geliri elde etti” dedi. Oysa araştırma verilerinde tatlandırıcı içeren alkolsüz enerji içecekleriyle, ülkenin 16 yaş altı gençleri ve yetişkinlerinde artan obezite arasında doğrudan ilişki kurulmuş ve olumsuz etkisine dikkat çekilmişti. Dahası, gençlerde uykusuzluk, duygu durum bozukluğu, hatta intihar vb. nörolojik etkilere de yol açtığına işaret edilmişti. BSDA sözcüsü, rakamlara “şüpheli” damgası vurdu ve bir yandan “biz gençlerin şeker tüketimini azaltıyoruz” gerekçesi diğer yandan sektörün milyar sterlinlerle ölçülen geliriyle ekonomiye katkısını savundu.
APAÇIK BİLİNEN GERÇEK
Son 20 yıldır her sağlık portalında, araştırmalarda, hastane ve halk sağlığı merkezlerinde dile getirilen bu sorun, bir kez daha gündeme geldi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, çocukların enerji içeceği tüketimindeki artışına dikkat çekti. Özellikle kalp rahatsızlığı, epilepsi ve diğer kronik sağlık sorunları olan çocuklar için bu içeceklerin ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu belirtti.
Saygın tıp dergisi Jama, daha Kasım 17, 2015 tarihli sayısında konuya yer vermiş, enerji içeceklerinin kalp sağlığına olumsuz etkisini ve obeziteye hizmetini rakamlarla açıklamıştı.
Harvard Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ağustos 2025 – Beslenme/Enerji içecekleri konusunu ele aldı ve “Enerji içeceklerinde sihirli bir formül yok; enerjiyi sağlayan çoğunlukla eski usul kafein. Consumer Reports, (Tüketici Raporu) 27 enerji içeceğini test etti ve porsiyon başına kafein miktarının 6 ila 242 miligram (mg) arasında değiştiğini buldu; ayrıca bazı kutu ve şişelerde birden fazla porsiyon bulunuyor.
İçeceklerin çoğu, kafeinle birlikte bol miktarda şeker içerir ve bu da bir enerji patlamasına ve ardından bir düşüşe (tıpkı bir çikolatadaki şeker gibi) yol açabilir. Şekersiz veya “doğal” enerji içecekleri bile genellikle yüksek dozda kafein içerir ve benzer sağlık riskleri oluşturabilir.”
KARAR İLK DEĞİL
Bilinen ve tıbben kabul edilen zarara karşı getirilen karar da yeni değil. Danimarka bu yasağı Avrupa’da getiren ülkelerden biri. İngiltere’de 2018 yılında yasak için gönüllülüğe ve bölgelere dayanan bir deneme yapılmış, ancak ülke çapında yasak konmamıştı. Türkiye de 1997 yılında enerji içeceklerinin 18 yaş altına satışını yasaklamıştı. 2003 yılında ise Red Bull ithalatını yasakladı, ancak 2006’da serbest bıraktı. Yeni Şafak gazetesi, 2003’te konan ithalat yasağını “Red Bull’a yasak pahalıya mal oldu” başlığıyla duyurmuş ve “2002-2006 yılları için 15 milyon 400 bin dolarlık tekstil, 67 milyon 100 bin dolarlık da soğutucu siparişi veren Red Bull, ürünün Türkiye’de yasaklanmasının ardından siparişlerini iptal etti. Red Bull’un yasaklanması Türk ekonomisine zarar verdiği gibi 772 kişiye de işsiz bıraktı.” diye karşı çıkmıştı.
Öte yandan, İngiliz hükümetinin söz konusu kararının enerji içecekleri tüketimini ne kadar kısıtlayacağı, gençleri sağlıklı yaşama yönlendirip yönlendirmeyeceği merak konusu olarak gündemdeki yerini koruyor.
KAFEİN YÜKLEMESİ DOPİNG GİBİ
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. S. Fehmi Katırcıoğlu’na enerji içeceklerinin zararını sorduk. Aydınlık Avrupa’ya konuşan Katırcıoğlu, bu ürünlerdeki kafeinin marifetlerine dikkat çekti:
“Kafein, merkezi santral sinir sistemi uyarıcısıdır. Belli doz üstünde ve devamlı alınırsa sürekli ihtiyaç duyulacağı için psikolojik bozukluklara ve kardiyolojik bozukluklara neden olur. Yüksek miktarda alınan kafein, sporda doping olarak değerlendirilir. Belli seviye üstündeki miktarda sporcuyu diğer yarışmacılara göre haksız rekabete sokacağından dolayı dopingdir. Bu tür performans artırıcıların hem kafein içermesi hem de santral sinir sistemi uyaranı olması nedeniyle devam eden yüksek dozlarda kafeinden beklenen olumlu etkiler biter, onun yerine toksit etkiler başlar.
Bu tür uyaranlara bir alışkanlık var. Bizim toplumumuzda kafein uyarıcı olması nedeniyle yükseliş gösteriyor. Keyif verici olduğu için belli sıklık ve miktarla beraber alışkanlık yapıyor. Santral Sinir Sistemi, alıştıkça daha fazla ve tekrar uyarıcı istiyor.
Sorun 16 yaş değil, okul kantinlerinde ve spor salonlarında bu tür içeceklerin kullanılması sakıncalıdır.”
UÇURAN İÇECEK
100 üzerinde ülkede farklı markalarla satılıyor. Aralarında Kongo’dan Arnavutluk’a, Küba’dan Umman’a, Zimbabve’den Rusya’ya, Çin’e ve elbette Türkiye’ye kadar her cepheden irili ufaklı ülkelerin olduğu 100’den fazla ülke var. Derin topraklardan su çekerek üretim yapılıyor. Öyle ki, her 1 litre ürün için en az 1.12 lt su harcandığı biliniyor. İçerik? Hepsinde aynı, isimler farklı. En başta su! Karbonatlı suya tatlandırıcı, şeker ve çoğunlukla frütözlü mısır şurubu veya şeker eşdeğeri kimyasal, kafein, renklendirici, koruyucu ve yapay aromalar! Merak mı ettiniz? Sakkaroz, glikoz, sitrik asit, karbondioksit, asit düzenleyici (sodyum bikarbonat), taurin (amino asit), kafein, renklendirici olarak riboflavin! Bazıları diyabetleri ve kilo almak istemeyen “fit” tüketici için üzerine “sugar free” yazıyor. Mısır şurubu yerine sakkaroz! Buyrun sağlıklı, uçuran içecek!
Üretimi durdurulmadıkça da bir yandan şirket bilançolarını bir yandan gençleri uçurmaya devam edecek.
ENERJİ İÇECEKLERİNDE SAĞLIK RİSKLERİ
*Nabız hızı artışı
*Düzensiz nabız veya çarpıntı
*Artmış kan basıncı
*Uyku bozuklukları
*Fazla idrara çıkma
*Kan şekerinde yükseklik (bu yan etki, şeker içeren bütün içeceklerde bulunur)
Kaynak: Aydınlık