Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 30°C
Az Bulutlu
Adana
30°C
Az Bulutlu
Paz 32°C
Pts 26°C
Sal 28°C
Çar 25°C

Eşitlik, eşittir eşitsizlik mi? / Hatice Güzel yazdı

Eşitlik, eşittir eşitsizlik mi? / Hatice Güzel yazdı
6 Mart 2024 11:22
A+
A-

Kadınların direkt ya da dolaylı yoldan hedef haline getirilmesi acaba eşitsizlik ilkesinin altında yatan gizli bir düsturdan mı kaynaklanıyor; biraz düşündürücü değil mi?

Kadınların birileri tarafından hedef gösterilmesi, acaba kimlerin işine gelir. Hedefi gösterenlerin belli ki bir amacı var. Aslında tartışmaya açık bir konu. Eşitlik, eşittir eşitsizlik mi? Eşitsizlik kavramıyla erkeğe eşitlendik mi yoksa eşitlik kavramıyla hedef haline mi geldik? Bu konuyu sorgulamamız gerekiyor diye düşünüyorum. 1960 yılına kadar, emeğinin karşılığını alabilmek için ABD’nin kodaman patronları ve acımasız polisleri tarafından fabrikalara kilitlenmeleri sonucu çıkan yangında, işçilerin yanarak feci şekilde can vermelerine neden olan Amerika’ya ne oldu da 1960’lardan sonra fikrini değiştirerek, 1857 yılında dokuma fabrikasında kasıtlı olarak çıkarılan bir yangında, hayatını kaybeden kadınlarını anmaya başladı ve Birleşmiş Milletlerin 1977 yılında 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasına ve uluslararası bir nitelik kazanmasına vesile oldu.

Kadınlar Türkiye’de Atatürk inkılapları ile seçme- seçilme sosyal ve kültürel alanlarda çalışma hayatlarında bazı haklara sahip olsalar da ne yazık ki iş gücü olarak patronları tarafından, manevi olarak da eşleri tarafından sömürülmektedir. Çocuklardan sonra, dünyanın en güzel yüreğine sahip olan kadınların emeğinin gasp edilmesi, ötelenmesi, şiddete maruz kalması, tecavüzlere uğraması, cinayetlere kurban gitmesinin önüne geçilememesi ve her geçen gün daha da artması çok üzücü ve düşündürücü değil mi?

Toplumda ikinci sınıf insan olmak, kadının kaderi olmuş. Bu kader, hangi kalemle yazılmışsa, bir türlü kadının yazılan kaderini değiştirememektedir. Eminim ki toplum olarak da birey olarak ta kadına yönelik şiddet ve tacize gösterilecek tepki, bu tür gayri insani ve gayri ahlaki fiillere eğilimi olan insanları engelleyecektir.

Kadınlar toplumda değerli kılınmalıdır. Değerli sanatçımız Neşet Ertaş’ın dediği gibi: “Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu.” Belli ki burada sanatçımız insanoğlunu dünyaya getiren insan annedir, kardeştir, evlattır demek istiyor.

Mustafa Kemal Atatürk, kadını nasıl anlatıyor; “… Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren… Yağmur demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilahi Anadolu kadınları olmuştur” derken, kadının ne denli önemli ve güçlü bir karaktere sahip olduğuna dikkat çekmek istemiştir. Tarihin varoluşundan günümüze kadar her konuda fedakârlık hamuru ile yoğrulan kadın, mertliği, savaşçılığı, cefakârlığı, zeki ve çalışkanlığı ile göz doldurmuş, bütün zorluklara rağmen pes etmemiş ve imkânsızları başarmıştır.

Kadının emeğinin sömürü hikâyesi Amerika’da başlamış, daha sonraları da Avrupa ve Rusya’da anılmaya devam etmiştir. Anılan insanların hazin hikâyesi yüzyıllar sonra kutlamaya dönüşerek, başka bir boyut kazanmıştır. Bu kutlamalar yıllarca devam edecektir. Bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, toplumda kadının hak ettiği itibarı ve değeri görmesini umut ediyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.