Dolar 32,3639
Euro 34,9576
Altın 2.325,43
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 30°C
Açık
Adana
30°C
Açık
Cts 31°C
Paz 30°C
Pts 29°C
Sal 26°C

Mustafa Yalçıner’in Aydınlıkçı düşmanlığı / Murat İnce yazdı

Mustafa Yalçıner’in Aydınlıkçı düşmanlığı / Murat İnce yazdı
8 Aralık 2020 22:14 | Son Güncellenme: 9 Aralık 2020 12:22
A+
A-

 

Murat İnce

 Dijital medya platformu 140 journos, ‘Kısmen İktidar’ adıyla Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in belgeselini yayınlamasının ardından, Emek Partisi çevresinden ve Evrensel Gazetesi yazarı Mustafa Yalçıner twietter üzerinden Sayın Perinçek’i hedef aldı.

Mustafa Yalçıner’in siyasi kariyerine bakıldığında eğrilerle dolu bir geçmişe sahip. 1987 yılında hapishaneden çıkan ve bir dönem  suya sabuna dokunmadan “hayatını yaşayan” ve “Kedi Bar maceraları” ile dillere destan olan Yalçıner, bir süre sonra “özeleştiri vererek” tekrardan siyasete döndü.

PKK/HDP ile ittifak yapılmasını savunanların başında gelen Mustafa Yalçıner, bir dönem PKK’nın gazetesi Özgür Gündem’de onları öven yazılar döşeniyordu ve halada aynı çizgide. Emek Partisi’nin PKK/HDP’nin kuyruğuna takılarak tarihine yabancılaşmasında başrolleri paylaşanlardan biridir Yalçıner.

THKO İÇİN SÖYLEDİKLERİ

Mustafa Yalçıner’in Türkiye devrimci hareketinin simgelerinden Deniz Gezmiş’i savunma örtüsü altında Doğu Perinçek’i hedef alması gülünçtür. Deniz Gezmiş’in antiemperyalist ve Kemalist Devrimleri savunan tavrına ateş püsküren Mustafa Yalçıner THKO DAVASI kitabına 1991 tarihinde yazdığı önsözde Kürtçülüğün etkisinde şöyle yazıyor: “THKO’nun geçmişi düzen eklentisi solculuktur, liberalizmdir, reformculuktur, parlamentoculuktur, darbeciliktir, çeşitli siyasal yönelimlerle düzenin savunulmasıdır, yasalcılıktır”. Bu sözlerle kendi tarihini inkâr etmektedir. Yukarıdaki sözleri doğal karşılamak lazım çünkü artık Mustafa Yalçınerler antiemperyalist değil, ABD emperyalizminin kara gücü PKK’nın eklentisi haline gelen unsurlardır. Mustafa Yalçıner “Savunulan devrim (MDD. Mİ) bir antiemperyalist devrimdir, Milli devrimdir. (…) THKO’ya millici yaklaşım damga vurmuştur. Bu Mısak-ı Milli sınırları…” diyerek gerçek niyetini açığa vuruyor ve bugün onun gereğini yerine getirerek PKK/HDP seviciliğini üstleniyor. Ne mutlu Denizlere ki ülkesinin bağımsızlık ve devrim davasını onurlarıyla taşıdılar ve Mustafa Yalçınerlerin düştüğü utancı görmediler! Günümüzde ABD emperyalizminin piyonu PKK’nın savunucusu olmaktan daha beter bir şey olabilir mi?

Deniz Gezmiş ve can arkadaşları ile Amerikancı PKK/HDP yan yana savunulabilir mi? Gezmişlerin antiemperyalistlikleriyle, PKK/HDP’nin emperyalizm işbirlikçiliği iki zıt kutbu oluşturur.

Eğik adam Yalçıner hızını iyi alamamış ki şu sözleri yazabiliyor:” THKO Özellikle Amerikan emperyalizmi ve onunla yakınlık içinde olan hükümetler karşıtlığını esas almış, Kemalist milli devletin bağımsızlığından verilen tavizleri suçlama konusu yapmakla ve milli devletin savunulmasıyla sınırlamıştır” diyerek geçmişinin üzerine tüy dikmiştir. Yorum yapmaya mahal bırakmayacak kadar açık konuşan Mustafa Yalçıner’in yukarıdaki incilerinin değerlendirmesini okuyuculara bırakıyoruz. Beyefendi önsözünü şu tumturaklı ve ona yakışmayan sözlerle bitiriyor:” Her şey sosyalizm için ve her şey parti için”. Yazık, çok yazık; THKO Davası’nın yayınlandığı kitabın önsözünü yazmak en son Mustafa Yalçıner’e düşerdi ve Mustafa Yalçıner ismi orada leke gibi durmaktadır ve de o leke silinmelidir.

GÜVENİLMEZ ADAM

Mustafa Yalçıner kendi parti çevresinde ve özelliklede eski arkadaşları tarafından güvenilmez bulunur ve sevilmez. THKO etiketi üzerinde olduğu için EMEP çevresinde “akil adam” olarak görülür.

 Almanya’da bulunduğum yıllarda Halkın Kurtuluşu çevresinden pek çok kişiyi tanıdım ve onlardan dinlediklerim oldu. Zaten bu çevrenin üst kadrolarının tamamına yakını yurt dışında yaşıyor. Mustafa Yalçıner eski çevresi tarafından çözülerek “TDKP’yi zora düşüren kişi” olarak görülüyor. Mustafa Bey, şu hapishane anılarının renkliliklerini yazsında öğrenelim!

12 Mart 1972 darbesi sonrası THKO içinde Mehmet Asal’ın onların değimiyle ve dağıttıkları bildiriden biliyoruz, “polisle işbirliği” yaptığını tespit eden TDKP onun için yurt dışında ölüm emri vermişti. Engelleyenin ise örgütten ayrılan Atilla Keskin ile çevresi olduğu söyleniyordu. O dönem Mehmet Asal konusunda sessiz kalanların başında ise Mustafa Yalçıner’in geldiğini bizzat o çevrelerden dinlemiştim.

FAŞİZM TANIMININ TAPUSU YALÇINER’E AİT!

Türkiye’de en çok tahrif edilen kelimelerin başında faşizm gelir. Bu kelime çoğu kez uluorta kullanılır ve yafta olarak asılır. Birinin fikirlerini beğenmediniz mi yapıştırın faşist kelimesini olsun bitsin! Öyle ki faşizm kelimesi faşizmi tarif etmekten ötelere geçti. Bunu yapanlardan biride hiç kuşkusuz Mustafa Yalçıner’dir.

Bu saatten sonra alıntılarla faşizm tanımlaması yapmak ayıp olur! Ancak şu kadarını söyleyelim bay Mustafa Yalçıner; birincisi ülkemiz kesinlikle faşist diktatörlük altında değildir ve ufuktada gözükmüyor. İkincisi yurdumuzda faşist parti yoktur ve faşist parti oluşmasının koşulları bulunmamaktadır. 15 Temmuz 2016 Amerikancı FETÖ darbesi başarıya ulaşsaydı, sizler değil ama Türkiye’nin vatanseverleri, devrimcileri, sosyalistleri 12 Eylül cuntasını mumla arardı ve siz o zaman zil takıp oynardınız ve de bu size çok yakışırdı.

Aslında attığınız twietter’de ki “demagog” damgası size çok yakışıyor. Aynaya bakınız demagog’un alası ile karşılaşırsınız. Sizin hayatınız kuyrukçulukla geçtiği halde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e “demagog”, “faşist” yaftalarını asarak keskin devrimcilik oynuyorsunuz. Ey solcular, devrimciler, sosyalistler duydunuz mu faşizm tanımını Mustafa Yalçıner icat etti ve tapusunuda kendi üzerine yaptı!  Onun için istediği gibi eğip bükebilir!

Gerçi biz Aydınlıkçılar bu çevrenin yanlış faşizm analizlerine alışığız. Halkın Kurtuluşu Dergisi 1976 yılında halkın mücadelesinin yükeldiği dönemde “Faşizm tırmanıyor” sloganını atmıştı. Aslında sürekli faşizm teorisinin devamı olan bu analiz havada kalmıştı. Halkın Sesi Dergisi bu yanlışı yerlebir etmişti.

Aklı başında, dengesi yerinde hiçbir kişi Vatan Partisi Genel Başkanı hakkında şu aşağılık cümleyi kuramaz: “Bu faşist demagogun yüzüne ne Deniz ne de Mahir bakıyordu! Kibirle ‘kulak çekme’den söz eden bu zavallı, ikisinin yanına bile yaklaşamazdı” Cahil olsaydı gülüp geçerdik ama görevli gibi, psikolojik savaş elemanı gibi yazı döşenen birini es geçemezdik. Mustafa Yalçıner’in Aydınlıkçılara kin beslediğini ve düşmanca tavırlar sergilediğini biliyorduk. Mustafa Yalçıner 1970’lerden beri örgütü içinde Aydınlık düşmanlığını kışkırtanların başında gelir. Son çıkışı ise tesadüfle açıklanamaz ve bir yerlerden düğmeye basıldığı hissini veriyor!

BİR ANI

Mustafa Yalçıner ve Akın Birdal iyi hatırlarlar. Emek Partisi’nin Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF)  bir panel düzenlemişti. Hüseyin Orhan arkadaş haber verdi ve hemen toplantının düzenlendiği Mühlhausen’e gittim. Toplantı başladı ve Yalçıner ile Birdal 28 Şubat üzerine açılama yaparak İşçi Partisi’ni “postal yalayıcısı” olarak göstermeye çalıştılar, anında itiraz ettik ortalık karıştı. İtiş kakışın ardından soru cevap faslına geçince el kaldırdım ve konuşmaya başladım müdahale ettiler, ağzımı kapatarak konuşmamı engellediler ve bunun üzerine soruları yazılı alacaklarını açıkladılar. Bizde Mustafa Yalçıner’e bir pusula gönderdik ve hem kendisinin tutarsızlıklarını ve hem de “hapishane yaşantısından” duyduklarımızı yazdık. Yazış o yazış ne yanıt verdiler ve ne de toplantıyı uzattılar.

O toplantıda 28 Şubat Kararları hem Mustafa Yalçıner ve Hemde Akın Birdal tarafından ağır ithamlarla eleştirilmiş, Kürtçülük pohpohlanmış ve Türkiye’nin birliğini hedefe koyan konuşmalar yapılmıştı. Lafta antiemperyalist fiiliyatta sahte solcu Yalçıner ve Birdal ikilisi ABD ve AB’yi memnun edecek konuşmalarıyla salondan ayrılmışlardı.

DÖNEKLİĞİN GELDİĞİ YER

Hasan Yalçın’dan döneklik üzerine eğitimden geçmiş kuşak olarak böylelerini iyi tanırız. Kendi zayıflıklarını, bozukluklarını, kuyrukçuluklarını örtbas etmek için saldırı dilini düşmana taş çıkarırcasına kullanırlar. Onların vatan, devrim, sosyalizm diye bir dertleri yoktur. Olmadıklarını paratikten çıkarıyoruz. Mustafa Yalçıner PKK/HDP kuyrukçuluğu dışında, tek bir antiemperyalist mücadelesini göstersin bakalım becerebilecek mi? Tek bir örnek gösteremez.

Mustafa Yalçıner 28 Şubat kararlarına ve 24 Temmuz 2015’de başlayan Vatan Savaşı’na düşman, Türk Ordusu’na düşman, Türk milletine düşman, Türkiye’nin antiemperyalist demokratik değerlerine (Atatürk, Türk Bayrağı, İstiklal Marşı vb) düşman ama Amerikancı PKK’ya dost. İşte aramızdaki fark bu kadar basit!

Vatan Partisi kurulduğundan beri çizgisini ısrarla devam ettiriyor. Mustafa Yalçıner ve Yalçınerler saldıradursun Milli Demokratik Devrim yani, yarım kalmış Kemalist Devrimi başarıya ulaştırma azmimizi Denizlerin, Mahirlerin, Boraların, Hasan Yalçınların anısına sahip çıkarak sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.

Son not: Elbet bir gün 12 Mart ve 12 Eylül “defterleri” açıklanır ve Mustafa Yalçınerlerin gerçek yüzü daha iyi anlaşılır. Terbiyemiz el vermediği için ancak bu kadarını yazabildik. Siz PKK kuyruğunda pinekleye durun, biz yolumuza aynen devam ediyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.