Partiler, belediyeler, kurumlar, spor… Her şey kokuşmuş, devrim temizler

Kurtuluş Savaşımız…

Arkasından Cumhuriyetin ilanı…

Ekonomide, eğitimde, sanatta, sporda, …

Her alanda dürüstlük, öne çıkarıldı.

Atatürk sporcunun da “ahlaklısını” sevdiğini söyledi.

Çalışkanlık teşvik edildi.

Üretim ekonomisi esas alındı.

Eldeki olanaklarla en iyisi yapıldı.

1929 dünya buhranı böyle atlatıldı

ATATÜRK SONRASI

Atatürk sonrası…

Bu politikalardan adım adım uzaklaşıldı.

Cumhuriyet Devrimimizin değerleri…

Giderek sulandırıldı.

NATO’ya girişimiz…

“Küçük Amerika olma” hayalleri…

Özellikle 12 Eylül sonrası…

“Serbest piyasa” ekonomisi tam hakim oldu.

Sistem kendi insan tipini yarattı.

Köşe dönmeci…

Bunun için her yolu mübah sayan…

Üçkağıtla zenginlik peşinde koşan

Sadece kendi çıkarını düşünen…

Bencil insan tipleri ortaya çıkardı.

GELİNEN NOKTA

Durum her geçen gün daha da kötüleşti.

Toplumun birçok kesimine sirayet etti.

Bugün yaşadığımız olaylar…

Serbest piyasa sistemin yarattığı sorunlar.

Eskiden yolsuzluk, usulsüzlük ayıplanırdı.

Yapanlarla kimse konuşmazdı.

Serbest piyasa sisteminde normalleşti.

Neredeyse “kahramanlık” haline geldi.

PARTİLER

Parlamentoda temsil edilen partiler…

Siyasetin finansmanı…

Herkesin bildiği sır.

Kamu kaynakları…

İhale verilenden alınan paralar…

Bir kısmı partilere, bir kısmı cebe.

Bu iş öyle “normal” hale geldi ki…

“Tencere dibin kara…

Seninki benden kara” durumu var.

BELEDİYELER

Belediyeler siyasi partilerin kasası oldu.

Belediye olanakları ile siyaset…

Hatta parti yönetimlerinin ele geçirilmesi.

Kurultaylarda delegelerin satın alınması…

İş pavyonda para dağıtımına kadar gitti.

Ortaya dökülen rezaletler…

Şu anda CHP konuşuluyor.

Ama diğer birçok partinin durumu aynı.

BORSA MANİPÜLASYONLARI

Borsada yapılan vurgunlar…

Gelişmeleri önceden öğrenip…

Servetlerine servet katanlar…

Manipülasyon yapanlar…

Sıradan adli vakalar haline geldi.

Üretmeden para kazanma hayalleri…

Borsada oyuncu sayısı 8,5 milyona kadar çıktı.

Sektörün deyimiyle “keriz silkelemesi” oldu.

Birileri kazandı, garibanlar battı.

Bir tokatla 2 milyon kişi devre dışı kaldı.

İHALELER

Kamu ihaleleri…

Çoğunda kimin kazanacağı önceden belli.

İhale yasası sürekli değiştiriliyor.

İhale yasaya değil yasa ihaleye uyduruluyor.

Geçmişte Karadeniz otoyolu ihalesi…

Cetvelle ölçülerek dağıtılmıştı.

Diğerleri de ondan fazla farklı değil.

FUTBOL

Uzun süredir konuşuluyordu.

Bahislerde de cerahat patladı.

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu…

“Profesyonel liglerde görev alan 571 hakemden 371’inin bahis hesabının olduğunu, 152’sinin ise aktif şekilde bahis oynadığını” açıkladı.

İçlerinde 18 bin 227 kez oynayan var.

Şaka değil, gerçek.

Kendi yönettikleri maçlar…

Belki onlar için de oynamışlardır.

Sadece hakemler mi?

İşin içinde futbolcuların…

Yöneticilerin, menajerlerin…

Daha birçok kişinin olduğu söyleniyor.

TUZ KOKMUŞ

Bunlar ilk aklıma gelenler…

Her alanda kirlenme had safhada…

Hani denir ya “tuz kokmuş.”

Maçlarda hakeme güvenemezsen…

Siyasette kongrelere hile karışırsa…

İşin içine yabancı istihbarat örgütleri girerse…

Ekonomine mafyalaşmış uluslararası finans kuruluşları müdahale ederse…

Ülkede işler nasıl düzelecek?

Bugün Cumhuriyetimizin 102’nci yıldönümü…

Cumhuriyet devrimi kararlılığı ile hareket edilmeli.

Bu kokuşmuşluğu devrim temizler.