Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 24°C
Az Bulutlu
Adana
24°C
Az Bulutlu
Cts 24°C
Paz 25°C
Pts 30°C
Sal 34°C

Şeker mi, zehir mi?

Şeker mi, zehir mi?
13 Eylül 2020 15:12 | Son Güncellenme: 13 Eylül 2020 15:23
A+
A-

Şeker yerine kullanılan tatlandırıcıların en yaygını bilindiği gibi Nişasta Bazlı Şeker’in türevlerinden olan  mısır şurubudur. Yediğimiz, içtiğimiz ürünlerin neredeyse tamamına yakınında bu mısır şurubu denilen tatlandırıcının kullanıldığı ve bunun da bilindiği ne yazık ki acı bir gerçektir.

Şöyle bir etrafımıza bakalım. Her yer  unlu mamuller, her yer tatlıcı olmuş durumda. Bunların üretiminde bu mısır şurubu denilen tatlandırıcının da kullanıldığı  maalesef gerçektir. Peki, bu gerçeğin bilinmesine rağmen alınan bir tedbir var mıdır? Tamam bu ürünün üretilmesi yasal çerçeveye girdirilmiştir. Kullanımını denetleyen var mı? Üretimini denetleyen var mı? İnsan sağlığı açısından denetleniyor mu? Sadece ürün girdi maliyetlerini düşürmesinden ve şekere bulanmış bu zehrin kullanılmasına nasıl ve neden izin veriliyor?

Son yıllar da obezitenin bu kadar artmasında Nişasta Bazlı Şeker’in kullanılmasının etkisi nedir, bu konuda yeterince bir araştırma yapılmış mıdır? Yapılmışsa da vatandaş yeterince bilgilendirilmiş midir? Nasıl ki sigaraların üzerine, “insan sağlığına  zararlıdır” ibaresi konulmuşsa, bu ürünün de ambalajlarının üzerine “İnsan sağlığına zararlıdır” ibaresi yazılması ve böylelikle tüketicilerin uyarılması düşünülüyor mu?

Peki; Nişasta Bazlı Şeker üretimlerini kimler yapıyor? Üretiminde kullanılan mısırın ne kadarı  ülkemizde üretiliyor ne kadarı  ithal ediliyor?

Nişasta Bazlı Şeker üretimindeki  Dünya devi  Amerikalı Cargill’in payı nedir? Üretimde ki kotalar nasıl belirleniyor? Kotalar nasıl dağıtılmıştır? Aslan payı kime aittir? Bu sorulara yanıt aradığımız zaman karşımıza, Amerikalı Cargill firmasının NBŞ pazarının önemli bir kısmını kontrol ettiğini görmekteyiz.

Kotalı üretim hakkına sahip 5 firma vardır. 5 şirkete ait üretim kapasitesi yıllık 344 bin tondur. Nişasta Bazlı Şeker üreten her firmaya yurt içinde satabilme kotası  yoktur.

Cargill (ABD), Amylum Nişasta (İngiltere, ABD), Pendik Nişasta Sanayi PNS (Cargill ve Ülker ortaklığı), TAT Nişasta (Adanalı Tosmur ailesine ait), Sunar Mısır Entegre. Yurt içinde  satabilme kotasına sadece  bu 5 firma sahiptir. Bu firmalar neye göre belirlenmiştir?

Bu firmaların kota fazlası üretimleri var mıdır? Varsa  bunların satışı kimler aracılığı ile ve nasıl sağlanmaktadır?

Nişasta Bazlı Şeker üretim  kotasında aslan payı Cargill firmasınındır. İkinci sırada Amylum Nişasta, üçüncü sırada  yine Cargill’in ÜLKER Grubu ortak olduğu Pendik Nişasta var. Diğerleri ile arasında kota uçurumu var. Cargill, diğerlerine göre 5-6 kat fazla üretim yaparak satıyor.

Diğer yandan da Nişasta Bazlı Şekere olan talep o kadar fazla ki, kotalar talebin altında.

Asıl sorulması gereken de bu. Fazladan talep nasıl karşılanıyor?

Bir de kota bekleyen firmalar var. Ak Nişasta, GSF Nişasta, Beşan Nişasta ve Ay Nişasta. Kota dışı kalan bu firmaların  yurt içine satış yapmaları yasak!

Kota verilen firmaların ağırlığı yabancılarda. Kota belirleme yetkisi de Bakanlar Kurulu’na aittir.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.